Savaşların kazananı neye göre belirlenir? Mesela Mohaç Muharebesi’nde Macar ordusu ortadan kaldırılmıştı, İkinci Cihan Harbi’nde Hitler intihar etmiş Sovyet orduları Berlin’e girmişti. Savaşların kazananı kayıplara bakılarak belirlenmiyor. Napolyon Moskova’ya girdiğinde savaşı kazandığını zannetmişti ancak Rus orduları Paris’e geldiğinde gerçek galip belli oldu. Yahut Sovyetler Birliği 2.dünya savaşında 30 milyon insanını kaybetti, yenilmiş mi oldu? Bugünlerde İsrail Filistin savaşında mazlumlardan yana gözüken ancak her gün Siyonizm’in zaferini ilan eden manşetler görüyoruz. Filistin’de, Lübnan’da İsrail direnişle karşılaşmıyor mu? İsrail askerleri aylardır kiminle savaşıyor? Velhasıl dünya dengeleri ile açıklanamayacak bir ateşkes ile İsrail Gazze’den çekilmek zorunda kaldı. Hasan Nasrallah İsrail tarafından öldürüldü diye Lübnan işgal edilemedi. Binlerce Gazze’li katledildi ancak direniş çökertilemedi.
On yıllardır gündemde olan bu direnişte bizden de izler bulunuyor. Deniz Gezmiş ve 68 gençlik hareketindeki arkadaşları Filistin direnişine destek vermek için sınırları aşmıştı. Pek bilinmese de dönemin gençlik liderlerinden bir grup da Filistin direnişine destek vermek için yola koyulmuştu. Fahriye hanımın oğlu da bu ekibin lideriydi. Oğlu badem gözlü, bir delikanlıydı. Yıllar sonra oğlunun resimlerine bakarak şiirler yazacaktı. Bazen orman içinde huzurlu bir evin yağlı boya tablosu bazen göğe açılmış bir elin tasviri bazen de denizi yara yara giden bir vapuru resmetmişti Fahriye hanımın oğlu.
Fahriye hanımın oğlunun meziyetleri resim çizmekle sınırlı değildi. Bereç işçilerinin direnişine girmek için çok uğraşmış ancak kolluk güçleri bir şekilde ona engel olmuştu. En sonunda bir çare bulmuşlardı, hemen işçi tulumlarını giyip direnişin göbeğine böylelikle girmişlerdi. Tahmin ettiğiniz üzere Fahriye hanımın oğlu Bursalı bir devrimciydi.
Fahriye hanım yıllar sonra oğluna atfettiği kitapta şu dizeleri kâğıda döktü:
Bursa yine öyle yeşil yeşil bakıyor,
Nilüfer Çay ıslak ıslak akıyor,
Ulucami, Hisar Üstü Minare
Dağ yolunda eski çeşme kurumuş
…
Lübnan da Enternasyonal Dayanışma Mezarlığı’nda üzerinde kod adları bulunan dokuz mezarın üzerinde şu yazıyordu Şehit Kahraman Türk! Fahriye hanımın oğlu 21 Şubat 1973’de Nahr El Bared’de İsrail askerleri tarafından süngülenerek şehit edildi. Cezaevindeki devrimci arkadaşlarının yazdığı ağıtlar 1 Mayıs Marşı’nın bestecisi Sarper Özsan tarafından bestelenip Aydınlık Korosu tarafından seslendirildi. Yıllar sonra Ergenekon davası duruşmasında Mehmet Eymür ABD ile birlikte katliamı nasıl planladıklarını birinci ağızdan itiraf etti. Fahriye hanımın oğlu yalnızca genç bir devrimci değildi, genç yaşında olgunlaşmış TİİKP’nin merkez yöneticisi olmuştu.
Fahriye hanıma oğlunun yurt dışında yaşadığı inandırılmıştı. Eşinin 1989 yılında ölümü ile birlikte oğlunun da yıllar önce şehit olduğunu öğrendi. Mezarları 51 yıl sonra bulundu, 52 yıl sonra da biz hatırlatmış olalım Bursalı Filistin şehidini. Belki bir meydana anıtı dikilir, bulvara adı verilir, kültür merkezinde yahut okulda adı yaşatılır. Hiç olmadı bir sokak levhasına adı yazılır, bir trafo duvarına resmi çizilir.
Yarım asırdan fazla zaman geçmiş, belki birilerine hatırlatmış oluruz Bora Gözen’i.