SON DAKİKA
Hava Durumu

Filistinli Bebeklerin Mezar Taşından Mizah Yapma Sanatı

Yazının Giriş Tarihi: 20.04.2025 17:48
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.04.2025 17:50

Üniversite insana çok şey öğretiyor. Farklı şehirlerden gelen, bambaşka ilgi alanlarına sahip öğrencilerin dört yıl birlikte kendini geliştirmesi süresi aslında hayatlarının geri kalanına yön veren süreci oluşturuyor. Birçok kimse üniversite yıllarında eşini, işini, partisini seçiyor. Kimileri de üç kitap okumadan diplomaya sahip oluyor. Üniversite öğrencilerinin ufkunu yansıtan en önemli unsuru kesinlikle öğrenci kulüpleridir.

Düşünün ki bir ilahiyat öğrencisi çok sesli müzik çalışması yapıp eğitim fakültesi öğrencileri ile bir ahbap çevresi oluşturabilir. Yahut bir tıp öğrencisi sanat tarihi çalışmaları yaparak çok yönlü biri haline gelebilir. Ayrıca öğrenci kulüpleri daima yenilikçidir. Üniversite müfredatına henüz girmeyen bir yeniliği düşüp, planlayıp tatbik edebilir. Esasında kulüpler öğrencinin hayat sınırlarını her adımda genişletmektedir.

Elbette üniversite başlayan herkes artık reşittir. Oy kullanabilir, araba kullanabilir, evlenebilir, kendi başına her türlü kararı alıp uygulayabilir. Hatta artık üniversiteye kayıt yaptıran biri artık milletvekili bile olabilir. “Özgürlük” kavramı ile artık yüzgöz olma vaktidir. Tabi bu gözle bakıldığında öğrenci kulüplerinden muazzam fikirler beklememek elde değil. Ekonomik sıkıntılar ve bürokrasi kulüplerin çalışmasına engel de olmamaktadır. Öğrenciler düşünüp tartışıp fikrini istediği gibi paylaşabilmektedir.

Ancak dürüstçe artık bazı şeyleri konuşmamız gerekiyor. Üniversite öğrencilerinin birçoğu fikirlerini yazacak yetenekte dahi değildir. Özgüven ve organizasyon becerileri anca hayatın olağan akışında mevcut kimselerin elindedir. Kabul edelim, sınavdan geçer not almak dışında kitap ve araştırma ile alakası olmayan bir kuşakla karşı karşıyayız. Bu tablo için kimseyi suçlayacak değiliz, hele ki öğrencileri… Fakat şunu da çok iyi biliyoruz “insan yetiştirildiği” gibi yaşar.

Sebepleri uzun uzadıya tartışılır, ülkemizde üniversite kulüpleri ilerici vasıflarını kaybetmiştir. Kulüpler fikir üretmeyen, bireysel kariyeri peşinde koşan az sayıda öğrencinin ve akademisyenin oyuncağı durumuna düşmüştür.

Fikir özgürlüğü denilen şeyin aslında günlük siyaset ve kişisel menfaate bağlı yorumlandığını üniversite yıllarımda öğrenmiştim. Bursa Uludağ Üniversitesi’nin geçmişten bugüne günlük siyasete göre dalgalanan personel davranışları bu neticenin sebeplerinden biridir. İlk okulda sınıfa FETÖ’nün Zaman Gazetesi ile giren hocalarını görmeye alışmıştık, sonraları üniversitede koca koca salonlarda birtakım mensupların düzenlediği sohbetlerde Mustafa Kemal Atatürk’e nasıl küfürler edildiğini gördük. Üniversite buna nasıl müsaade eder diye düşünürken hocalarımızın da dersliklerde benzer hakaretlerini işitir olduk. Zaman aktı geçti, dün Atatürk ve Cumhuriyet Devrimi kadrolarına sövmek ve buna göz yummak çoğu kimse için işini, pozisyonunu korumak anlamına geliyordu.

Bugün hayretler içinde Bursa Uludağ Üniversitesi Temyiz Topluluğu’nun “simülasyon” adı altında ezana hakaret ettiğini gördük. Videoda elinde mezar taşı, sözüm ona İsrail temsilcilerini canlandıran öğrenciler ezan ile birtakım şarkıları birbirine sokarak bir mizansen gerçekleştiriyor. İzlerken kanımız donuyor. Her ne kadar “simülasyon” denilse de aynı anda hala Filistin de ölmekte olan Müslümanlar gözümüzün önüne geliyor. Neyin bu denli komik olduğunu anlamasak da salondaki öğrenciler hep bir ağızdan Filistinli bebeklerin mezar taşı ve rap müzikli ezan dinletisine kahkaha atıyor.

Bu görüntü karşısında henüz şokumuzu atlatamadan, öğrencilerin özür dilemek bir yana, yaptıklarının arkasında duran açıklamasını gördük. Üniversite idaresinin en azından öğrencileri uyarmasını beklerken, bu sabah yapılan çirkinliğe nasıl sahip çıkıldığına şahit olduk. Üniversite personeli öğrencilere şunu, şunu paylaşıp okulun açıklamasına sahip çıkın diye talepte bulunuyor. Uludağ Üniversitesi’nin mezunu olarak, bu rezilliğe sahip çıkan üniversite yönetimini İsrail bombaları altında parçalanan bebek cenazelerinin zihnimizde canlanan görüntüsü ve vicdanları ile baş başa bırakıyorum.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    Yükleniyor..
    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.