SON DAKİKA
Hava Durumu

Selimiye kimin keyfine emanet

Yazının Giriş Tarihi: 23.09.2025 17:12
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.09.2025 17:13

Edirne Selimiye Camii 2021 Kasım ayından bu zamana restore ediliyor. Mimar Sinan’ın eseri şimdileri kubbe süslemeleri ile gündemde. Vatandaşın kalemişi süslemeleri tartıştığı bir memlekette yaşıyoruz.

Restorasyon ve koruma kavramlarına dair genellikle vatandaş şahsi beğenilerini esas kabul eder. Bilimsel yöntemler ve uluslararası kriterlere uygun yapılan restorasyonlar her zaman hoşumuza gitmeyebilir. Bu sebeple vatandaş hemen hemen her restorasyona tepki gösterir. Oysa ki genellikle olması gereken yapılmıştır.
Kamuyu doğrudan ilgilendiren konularda vatandaşın fikir beyanı normal karşılanmalı. Nükleer tıp ihtisası yapan bir bilim insanının çalışma alanı ile ilgili sokakta tartışma konusu bulamamak normaldir. Ancak özellikle “beğeni” söz konusu olduğunda sokak ihtisas dinlemez.

Bursa Muradiye Külliyesi’nde yapılan restorasyon çalışmalarında sıvanın altında orijinal kubbe süslemeleri bulununca asırlar sonra süslemeler de değişmiş oldu. Kubbeler sıvanıp üzerine yeni kalemişleri yapıldığından, eski süslemeler korunmuştur. Böylelikle restorasyon çalışmasında orijinal süslemeler gün yüzüne çıkartıldı.
Edirne Selimiye Camii’nde de benzer bir durum olabileceğini düşünerek halkın tepkisine karşı sükûnetle raporu ve bilim kurulundakilerin açıklamalarını okudum. Bilim kurulunun giriştiği işin tutulacak yanı yok. Anadolu Ajansı’na yapılan açıklamayı sokakta yorum yapan adam dahi yapamaz. İşin özeti şudur, bilim kurulu kubbedeki süslemeyi “beğenmediği” için o döneme dair yeni süsleme yaptırmak istiyor.

Hangi bilim kurulu üyesi “kişisel zevklerine göre” karar alır. Kişisel zevklere göre tarihi eserleri aslında “tahrip” etmektedirler. Hiçbir tarihi eser “beğenilmedi” diye değiştirilemez. Bir ihtiyar heyetinin önüne camilerin süslemelerini koyalım, onların beğenmediklerini değiştirelim. Örneğin Bursa Yeşil Camii çini süslemeleri dönemin üslubuyla örtüşmüyor. Bu heyet de çinileri söktürüp dönemin tarzına uygun hale getirelim diyebilir. Bu önerinin gerçekleşmesi ne kadar mümkün değilse, Edirne Selimiye Camii süslemelerinin döneme uygun olması bahanesiyle sökülmesi kabul edilemez. Bu ihtiyar heyetine tarihi eseri beğenmeyip değiştirme yetkisini hangi kamu kurumu vermiştir?
Bilimsel manada yaşanan skandalı bir yana koyarsak bu şahıslar ideolojik kanaatlerine hareket etmektedir. Bu kimseler, bulundukların yerin farkında olmayacaklar ki “Seküler ve modernist bir zihin Selimiye'ye bakıyor. Gördüğü şey tarihi bir eserdir” diye AA’ya beyanat veriyorlar. Beyanın devamı da oldukça önemli, “Bu yaklaşım İslam medeniyet tasavvuruna mensup bir birey için fevkalade yanlış ve eksik bakış açısıdır.”

Üstüne bir de neyi kastettikleri belli olmayan bir dini esastan söz edilmektedir. Sultan Mecid döneminde yapılanlar da bu dini kaidelere karşı olarak belirtiliyor. Bunu da şu ifadelerle kesin bir dille ifade ediyorlar” Tevhide ve sünnete götürmeyen her türlü unsurun, oradan edepli şekilde kaldırılması icap eder."
Velhasıl devletin kanunlarını değil “kişisel zevk, inanç ve düşmanlıklarına” göre hareket eden bir ihtiyar heyetinin tasdikleriyle Edirne Selimiye Camii tahrip edilmektedir.

Bu ülkenin tarihi eserlerini kendi keyfine göre dizayn edecek kimselere yetki verilecekse, Sanat Tarihi bölümlerinde neden kural, kitap, etik öğretiliyor?

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    Yükleniyor..
    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.