SON DAKİKA
Hava Durumu

Cezayir bağımsızlık savaşından bir kesit

Yazının Giriş Tarihi: 04.07.2023 15:14
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.07.2023 15:14

Değerli okurlarım bugün sizlere, 17 Kasım 1987 tarihinde Millî Gazete ’de yazmış olduğum ‘Cezayir Bağımsızlık Savaşından Bir Kesit’ başlıklı yazımda, Fransızların Cezayir’de yaptıkları katliamları ve sömürgeci zihniyetini anlatmaya çalışmıştım, aslında bugün yaşananlar geçmişte yaşanan soykırıma karşı, Fransa’da bir başkaldırıdır.

1 Kasım 1954 tarihinde Cezayir'in yetmiş ayrı yerinde Mücahitlerle Fransız askerleri çatıştı. Bu Fransız ordusunun büyük kayıplar vermesine Dördüncü Cumhuriyetin devrilmesine ve General De Gaulle'ün sivrilmesine yol açtı. Yakın tarihin sömürgeciliğe karşı savaşlarının en çetinlerinden birinin başlangıcıydı. 24 Ekim 1954 günü Cezayir'deki Avrupalıların doğu mahallesi olan Bab-ül Ved'deki bir fotoğrafçı dükkanında, buruşuk giysili, sıradan görünüşlü altı kişi resim çektirdi. Fotoğrafçı eski makinasının deklanşörüne bastığında, Cezayir kurtuluş savaşının ilk tarihi fotoğrafını çekmekte olduğundan haberi bile yoktu.

Sekiz gün sonra 1 Kasım'da Fransa tarihinin en çetin savaşlarından birine girdi. Savaşı' başlatan fotoğrafçı dükkanında resim çektiren bu altı kişiydi. Bunlar Budiyef, Kerim Belkasım, Bifat Dideuche, Ben Buleyd ve Ben Mehidi idi. Dudiyef'le Bifat daha sonraları Fransız. Ordusuna esir düştüler. Kerim savaşın sonundaki Evian anlaşmasına katıldı. Diğer 3 Mücahit savaşçı ise çarpışmalar arasında şehit oldular.

Takvim yaprakları 1 Kasım 1954 dünya haber ajanslarında "Cezayir bağımsızlığa koşuyor" deniliyordu. Aslında Fransızlar böyle bir savaş çıkacağını hiç tahmin etmiyorlardı. Fransızların görüşüne göre bu olsa olsa Aures dağlarında oluşan ve Ulusal Kurtuluş Cephesi'ni meydana getiren Mücahit Örgütün Kahire'deki lideri olan Ahmed Bin Bella'dır ve bunun tarafından yönetilen bir isyandır. Cezayirli seçmenlerin oylarının önemli rol oynadığı seçimler dışında Cezayir Fransa hükümetince ciddiye alınmamıştı.

 Hükümet polis raporlarının gerçeklik ve geçerlilik derecesini değerlendirmiyordu. İsyanın ilk günlerinde savaşın akıl almaz bir biçimde yürütülmesine ve bu hareketin Mısır Lideri Cemal Abdün Nasr desteğiyle Bin Bella desteğiyle ve diğer Mücahitler tarafından yürütüldüğü fikri hâkim oldu, bu görüş Fransa’ya oldukça pahalıya mal oldu, ayaklanmanın nedeni Fransızların Arapları küçük görmesiydi.

Mücahitlerin küçük görülmesiyle ilk günlerde savaşın akıl almaz bir biçimde yürütülmesine neden oldu. Eğer bu altı Mücahit sonucu umutsuz bir ayaklanmaya girişmişlerse (zira ellerinde 800 kişiden az eleman ve 400’den az silah vardı) Bunun tek nedenini Fransızlara olan güvenlerini kaybetmiş olmalarıydı. Cezayir 1947'de kabul edilen bir kanun geçerlilik kazanıp yürürlüğe girmesi için yedi yıldan bu yana boşuna beklemekteydi.

Fransa'nın Cezayir'de gerçekleştirdiği sömürge katliamı: Sétif ve Guelma katliamı

Bu kanuna göre; Cezayirliler kendi ülkelerinin siyasal ve toplumsal yaşamında yer alma hakkında sahip olacaklardı. Tamamı Müslüman olan bir topluluğun başında, Fransa’nın atadığı Avrupa uşakları değil Müslümanlar bulunmalı en azından yönetimi denetleme hakkına sahip olmalı, Avrupalılara da orantılı bir temsil hakkı tanın malıydı.

Oysa Fransızlar hiç de buna yanaşmıyorlardı. Cezayir'deki Fransız milletvekilleri ve baskı zulüm grupları yoluyla sağladıkları güç öylesine büyüktü ki Cezayirlilerle Fransızları eşit duruma getirecek bir statü kurmaya çalışan Baş- bakan Pierre Menedes- Francein bu yoldaki teklifleri Avrupalılarca reddediliyordu.

Soustelle ve bütünleme hareketi: Tanınmış Etnolog ve solcu bir aydın olan Jacques Soustelle, 1955 Şubat'ında Cezayir'e genel vali olarak geldiği zaman, ülkede birlik bütünlük kurma umudundaydı. Aures dağlarında 359 kabilede 200 ve Algeraisde 100 kişi olmak üzere ayaklanma henüz dağınık ve birbirinden kopuk yerlerde gelişmekteydi.

Ne var ki Soustellein uğraşması ve savaşması gereken büyük sorunlar işsizlik ve hepsinden önemlisi kayıtsızlıktır. Soustelle Müslümanları birleştirmekte kararlıydı: Bunu sağlamak için başlarında Ferhat Abbas'ın bulunduğu ılımlı Cezayir liderlerle temasa geçti. Ama bu hareketi sadece her türlü reformun Mücahitlere yaradığını savunan nüfuzlu Avrupalılar tarafından değil, kökleşmeye yayılmaya ve kendisine düşen ya da kayıtsız şartsız bir kitleye egemen olmaya çalışan Ulusal Kurtuluş Cephesi tarafından da düşmanca karşılandı?

U.K.C taraftar kazanma yolunda gaddarlıktan bile yararlanıyordu. Hükümete bağlı polis memurları muhbirler gibi Müslümanları tasfiye etti. Tarlalara, bağlara, yollara hücum etti ve gerek isteyerek gerek zorbalıkla yerel halkın yardımını sağladı.

Bu durum karşısında ne pahasına olursa olsun birliği sağlamak isteyen soustelle Avrupalılar üzerinde kurulacak hükümete bağlı bir Müslüman (3. kuvvet)'in silahlı ayaklanmayı bastıracağını sandı, ama tuzağa düştü. 19 Mayıs 1955'de Biskrada gizli bir görüşme yapıldığı sırada, askerleri çağırarak ayaklanmaya katılanlardan kendilerine sorumlu tuttuğunu bildirdi. Bu bütün Müslüman halkı kapsamına alabilecek bir sorumluluktu.

Doğu Cezayir'deki Constantine bölgesi halkı baskınlara uğruyordu. 20 Ağustos 1955'de FLN yönetimindeki halk ayaklanması işte bu bölgede patlak verdi. Philip Pevillede el Haliada, Constantine’de ve Aynabid'de büyük ölçüde katliam yapıldı. Kadınlar ve çocuklar dahi esirgenmedi. 71 Avrupalı öldürüldü yetkili makamlar derhal Araplara el attılar ve ertesi hafta, 12.000 Cezayirli aynı şekilde silahla taranarak şehit edildiler.

Bu hareketler, katliamlar 3 Temmuz 1962 tarihine kadar devam etti fakat Avrupalılar ve onun destekçisi Fransızlar Cezayir Mücahitlerinden öyle bir tokat yediler ki, bu acıyı hâlâ unutamamaktalar.

Bugün Fransa'da üç milyonun üzerinde Cezayirli Müslüman yaşamaktadır, bu insanlar Fransa toplumunun Hristiyanlığın Batıl inançlarından kurtarıp İslam’ın aydınlığına çıkartmaktadır ve bu olaylar karşısında Fransa basını kendi halkına şöyle seslenmektedir. "Fransızların 1860'larda başlayan egemenliği 1962'de sona ermiştir’ o tarihten bugüne kadar ise Cezayirliler ‘in üstünlüğü her sahada mevcuttur zira: Cezayir halkı kendisini sömüren bu güce karşı azimle çalıştı ve başardı. Bugün Cezayir halkı Fransız toplumunun yapısını değiştirmek için uğraşmaktadır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    Yükleniyor..
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.