SON DAKİKA
Hava Durumu

Küresel ısınma + Savaş + Gıda krizi = Göç

Yazının Giriş Tarihi: 19.07.2023 10:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.07.2023 10:47

İsviçre'nin Cenevre merkezli İç Göç İzleme Merkezi Ukrayna’daki savaş ve çatışmalar Pakistan'daki muson selleri gibi iklim felaketleri nedeniyle ülkelerinde evlerini terk etmek zorunda kalan kişi sayısının geçen yıl dünya genelinde 71,1 milyona ulaştığını açıkladı.

Ukrayna'daki savaş ve gıda kriziyle birlikte, Afrika’da insani koşulların kötüleştiği ve bu ülkelerden göçün artmasına neden olabileceği artık tahminlerin ötesinde bilinen bir gerçek.

Dünya’da gıda krizi yalnızca savaş ve tahıl fiyatlarındaki artıştan kaynaklanmıyor. Gıda krizinin iklim değişikliği, kuraklık ve sellerin tarımsal üretim üzerindeki etkisine ilişkin bir başka yanının daha olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. 

Bugün dünya da insanların savaştan, yoksulluktan, iklim değişikliği ve afetlerin etkilerinden dolayı göç ettiklerini biliyoruz.

Dünya geneline baktığımız da göçmenlerin büyük çoğunluğunu gençler oluşturuyor. Gittikleri ülkelerindeki gençlerin ilk görevlerinin oraya daha önce giden genç göçmenlerle, temas kurdukları ve onların yaşadığı bölgelerde yaşamaya başladıklarını bilmekteyiz.

 Her şeyden önce 1990’lardan sonra göç dalgası 2003 Irak savaşı,2010 Arap baharı ile birlikte bu insani kriz çok kısa sürede inanılmaz derecede artış gösterdi.

Korkarım ki bu devam edecek.

BM verilerine göre; 2020 yılı sonunda 104 ülke ve bölgeden yaklaşık 7 milyon kişi afetler dolayısı ile zorunlu olarak göç etmiştir.

Etrafımıza şöyle bir baktığımız da bu savaşların gıda krizine yol açtığı ve çoğu Afrika ülkesindeki insani koşulların kötüleştiğini görmekteyiz. Bu da bu ülkelerden göçün artmasına neden olmaktadır. Göçmenler vardıkları ülkelerdeki güvenliği, demografik yapıyı, kültürü, ekonomiyi ve sosyal yaşamı da olumsuz yönde etkilemektedir.

Bugün bana “Bu yüzyılın en büyük küresel sorunu ne olacaktır diye sorsalar?  Bu soruya ben kesinlikle ilk olarak “göç” diye cevap veririm.

Tarihe baktığımızda, Orta Asya’da yaşayan kavimlerin şiddetli ve uzun süren kuraklık sebebiyle doğuya, kuzeye, batıya ve güneye gittiklerinden dolayı ilk kavimler göçü bu nedenle başlamıştır. Bugünde aynı sebeplerden dolayı bu, göç devam etmektedir.

İlk çağlarda insanlık tarihi ile başlayan göç hareketleri daha sonra insanların göçebe hayattan yerleşik hayata geçmesi ile azalmış ancak insanlık tarihinin her döneminde göç yaşanmıştır.

İnsanlar tarihsel süreç içerisinde başlangıçta bireysel olarak, sonrasında ise kitlesel olarak bir yerden bir yere çeşitli sebeplere dayalı olarak göç etmişlerdir. Bugün savaşlar, iklim değişikliği ve gıdaya ulaşma zorluğu insanlığı açlığa sürüklemekte, bu açlığın ve sefaletin sonucunda da göç hareketleri hızlanmaktadır. 

Kanımca gıda krizi, iklim değişikliği ve zorunlu göç hareketliliği arasında çok yakın bir bağ var. Tüm bu bileşenlerin çaresine dünya olarak acilen bakmamız gerekiyor. Gıda krizi yalnızca tahıl fiyatlarının artmasından, savaşlardan kaynaklanmıyor, iklim değişikliği de gıda krizini tetikleyen bir etkendir.

Bu anlatılanlar hikâyenin yalnızca bir kısmını oluşturuyor. Ancak hikâyenin iklim değişikliği, meteorolojik olaylar, kuraklık, uzun süren kuraklık ve bazen sel felaketleri ve yoğun selin tarımsal üretim üzerindeki etkisine ilişkin başka bir yanı daha var. Göç ve iklim değişikliğine karşı Uluslararası toplumun, yakın bir iş birliği içine girmesi gereklidir.

Gelecekte iklim değişikliği nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalabilecek, göç edebilecek milyonlarca insan var. Bence meselenin en can alıcı noktası burası, ülkelerin böyle bir toplu göçle karşı karşıya kaldıklarında ne yapacakları konusun da şimdiden a-b-c planlarının hazırlayıp önlem alması gerekecektir.

Paris İklim anlaşması; insan kaynaklı sera gazı salımlarının neden olduğu küresel sıcaklık artışını uzun vadede, sanayileşme öncesi döneme kıyasla 2 santigrat derecenin altıyla sınırlamayı hedeflemekte; bu konuda 1,5 santigrat dereceyi yakalamanın önemine dikkat çekmektedir.

Yapılan araştırmalar da;

Sera gazlarının etkisi, atmosferdeki gazların güneşten gelen ısıyı tutmasıyla sonuçlanan, dünyanın doğal ısınmasıdır.

Güneş ışığı gezegenimizi yaşanabilir kılar. Dünyamıza ulaşan güneş enerjisinin yüzde 30’u uzaya geri yansırken, yaklaşık yüzde 70’i atmosferden geçerek yeryüzüne ulaşır; karalar, okyanuslar ve atmosfer tarafından emilerek gezegeni ısıtır.

Bu ısı daha sonra görünmez kızılötesi ışık şeklinde geri yayılır. Bu kızılötesi ışığın bir kısmı uzaya yayılmaya devam ederken, büyük çoğunluğu sera gazları olarak bilinen atmosferik gazlar tarafından emilir ve dünyaya geri yönlendirilerek daha fazla ısınmaya neden olur.

İklim değişiklikleri, bugün yaşadığımız aşırı sıcaklıklar, aşırı yağışlar ve şiddetli kasırga ve fırtınalar gibi aşırı hava olayları kuraklık, yangın, sel ve benzeri afetlerin sıklık ve şiddetinin artmasına neden oluyor.

Dünya da en çok yangınların görüldüğü ülkeler Amerika, Kanada, Avrupa kıtasında İspanya, Portekiz, İtalya ve Yunanistan’daki orman yangınlarıdır. Ülkemizde de orman yangınları meydana gelmekte olup bu orman yangınlarında binlerce hektar orman alanları kül olmakta ve doğal ekolojik denge bozulmaktadır.

Bu küresel çaptaki ısınmalar nedeniyle kutuplarda ki buzulların erimesine ve doğal olarak da dünyada meteorolojik afetlerin artmasına ve bunun sonucunda, ekili tarım arazilerinin zarar görmesine sebebiyet vermektedir.

Afrika kıtasındaki en çok açlık çeken Sudan, Orta Afrika ve Çad gibi ülkelere baktığımızda, orada kuraklık nedeniyle yer değiştirmiş on binlerce insan görüyorsunuz. Aynı ülkelerin başka bir bölgesinde sel nedeniyle yer değiştirmiş on binlerce insanla karşı karşıyayız.

Sonuç olarak göç ve iklim değişikliğinin etkilerine karşı çözüm; Küresel ısınma, ülkelerin içinde bulunduğu iç çatışmalar, savaşlar, gıdaya ulaşma güçlüğünün olması özellikle Afrika ve Asya kıtalarından göçü zorunlu kılmaktadır. Bu nedenle bu sorunlar tüm dünyayı ilgilendirmektedir.

Aksi takdirde bu gidişle, Çin ve ABD’nin iklim değişikliği anlaşmalarına uymamaları nedeniyle küresel ısınma hızla artacak ve bunun etkileri dünyayı kasıp kavuracak ve tarihte farklı dönemlerde olduğu gibi göçler devam edecektir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    Yükleniyor..
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.