SON DAKİKA
Hava Durumu

Savaş ve Sivil Savunma’nın önemi

Yazının Giriş Tarihi: 11.10.2023 17:16
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.10.2023 17:16

Bugün Gazze’de yaşanan olaylar İsrail’in 1948’ den beri yayılmacı politikaları nedeniyle Filistin toprakları dar bir çerçeve içerisine hapsolun muş şimdilerde ise dünyanın gözü önünde TV’lerde canlı yayın yapılarak bebek, çocuk, kadın, genç, yaşlı demeden binlerce Gazzeli insanı havadan karadan ve denizden bombalayarak vahşice katletmektedir. Kim ne derse desin İsrail bir terör devletidir ve onu destekleyen başta ABD olmak üzere hepsi İsrail’i korumak ve kollamak için adeta seferber olmuş durumdalar.

Bombardıman yetmiyormuş gibi birde BM Evrensel İnsan Hakları Beyannamesine göre savaşlarda sivil halkın en doğal yaşam hakkı olan su. Doğal gaz ve elektrik kaynaklarını da kesmektedir. Ayrıca hastanelerde ilaç ve tıbbi malzeme eksikliğinden ameliyatlar yapılamamakta ve binlerce insan yaşamını yitirmektedir.

Açıkçası Siyonist terör devleti İsrail bombardımanda ölenlerin dışındakiler hariç geriye kalan Gazzeli insanların da açlıktan ölmelerini ve bu insanların ya sığınmacı ya da mülteci olarak, zorla başka ülkelere gitmelerini istemektedir. Ondan sonra Gazze toprağına çöküp anlaşmaya oturalım diyerek Filistin’e çok küçük bir toprak parçası vererek kendi topraklarını genişletmek büyük israil devletinin önündeki bir engeli aşmak istemektedir.

Bölgemizde son 20 yıldır meydana gelen savaşlarda milyonlarca insan yaşamını yitirdi. Bunun en belirgin örneğini İsrail Gazze savaşında görüyoruz. Burada yaralı sivil halkın can kayıplarını en aza indirmek için Gazze sivil savunma teşkilatına önemli görevler düşmektedir. Ancak birçok bölgede yoğun hava saldırıları sebebiyle çok sayıda kişi hala enkaz altında.

Yoğun bombardıman ve yıkılan evlerin çokluğundan dolayı Gazze Sivil Savunma Müdürlüğü yetkilileri sivil savunma ekiplerinin yetersiz kaldığı ve ellerinde yeterli ekipmanın olmadığı ifade edilmektedir.

Gazze’de bunlar olurken,

İsrail’e bakalım, sivil savunma teşkilatı neler yapıyor.

İsrail tarafında Gazze’den gelen füze ve roketlere karşı, halkını savaş öncesi eğiten İsrail devleti klasik silah, biyolojik silah, nükleer silah, kısacası KBRN nin etkilerine karşı yeraltı sığınakları hazırlamış halkı eğitimlerden geçirilmiş bir sivil savunma teşkilatı var.

Israil ordusunun bir parçası olarak kabul edilen İsrail Sivil Savunma Teşkilatı her yıl çok büyük ve kapsamlı tatbikatlar yapmaktadır. 

Yapılan sivil savunma tatbikatlarında senaryo gereği Suriye, Lübnan, Gazze’den İsrail’in en kalabalık yerleşim yerlerine ve stratejik bölgelerine binlerce füze atıldığı varsayılarak, halkın ve sivil savunma ekiplerinin yerine getirmesi gereken görevleri test etmektedir. 

Tatbikatlarda ayrıca, kimyasal kitle imha silahlarına karşı halka hali hazırda dağıtılmış olan gaz maskelerinin kullanımı da öğretilmektedir.

İsrail savunma kalkanı demir kubbe de topraklarına havadan gelecek füze ve roketleri algıladıktan sonra önce sirenler çalıyor akabinde savunma kalkanı devreye girerek havadaki füze ve roketleri imha ediyor.

Peki İsrail bunları yaparken biz ne yapıyoruz?

Bugün etrafımızda meydana gelen savaşlar bize bir kez daha sivil savunmanın ne kadar önemli bir konu olduğunu hatırlatmıştır.

Yerleşim yerlerindeki sığınaklar,

KBRN nin etkilerine karşı alınması gerekli önlemler,

Gaz maskeleri

Siren sistemleri vb.

2009 Yılına kadar sivil savunma hizmetleri İçişleri Bakanlığına bağlı Sivil Savunma Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmekteydi. Bu teşkilatın kapatılmasıyla birlikte bu hizmetler AFAD Başkanlığı tarafından bir daire başkanlığı kurularak yürütülmeye çalışılmaktadır.

AFAD Başkanlığınca Sivil Savunma hizmetlerinin biraz daha günün şartlarına uygun hale getirilmesi eskiden olduğu gibi her ilde tatbikatlar düzenlenmesi, halka topyekûn sivil savunmanın ne anlam ifade ettiği anlatılması ve halkın katılımı sağlanarak konunun ne kadar hassas bir konu olduğu bölgemizdeki gelişmeleri de takip ederek gerekli çalışmaları yapması gereklidir.

Bölgemizde meydana gelen bu savaşlardan en çok etkilenen kesim sivil halk olmaktadır. İşte savaş öncesi halka sivil savunma teşkil ve tedbirlerinin anlatılması ve halkın bu konularda bilinçli bir hale gelmesi cephe gerisi maneviyatın yükseltilmesi ile olur.  Bu nedenle    vatandaşlarımızın bilinçlendirilmesi, ilköğretimden başlayarak sivil savunma eğitimine önem verilmesi, kamu ya da özel tüm kurum ve kuruluşlarımızda sivil savunma eğitimine süreklilik kazandırılması, bu etkinliklerin tatbikatlar yapılarak halkın tecrübeleri artırılmalıdır.  

Günümüzde evrensel bir boyut kazanan sivil savunma hizmetlerine verilen önem, toplumlar için gelişmişlik seviyesinin bir göstergesi haline gelmiştir.

Sivil Savunmaya verilen önem, insana verilen değerin göstergelerindendir. Bölgemizde yaşadığımız savaşlar etkileri ve sonuçlarıyla, modern bir sivil savunma sisteminin gerekliliğini, eleman ve teknik donanım eksikliklerinin giderilmesinin yanı sıra vatandaşlarımızın bilinçlendirilmesini gerekli kılmıştır.

Kendimizin, ailemizin ve çevremizdeki insanların canını, hayatını ve malını korumak ve kurtarmak adına yapılacak insani hizmetlerin vermiş olduğu heyecan ve duyguların yaşanabilmesine imkân tanımak elimizdedir. Bu imkânın en kısa yolu ise sivil savunmanın içinde olmaktır, bunun içinde sivil savunma' ya gönüllü olmak yeterlidir. Halkımızın savaşta ve günlük hayatında kendisini tehdit eden tehlikelere karşı, sivil savunma tedbirleri bir güvence ve sigortadır.

Ulusal savunmanın ayrılmaz ögelerinden olan sivil savunma 7126 sayılı Sivil Savunma Kanununun 1. Maddesinde ‘’ Düşman saldırılarına karşı halkın can ve mal kaybının en az seviyeye indirilmesi, hayati önem taşıyan her türlü resmi ve özel tesis ve kuruluşların korunması ve faaliyetlerinin devamını sağlayacak iyileştirmenin yapılması, savunma gayretlerinin halk tarafından en yüksek seviyede desteklenmesi ve halkın moralini yüksek tutmak için alınacak her türlü silahsız koruyucu ve kurtarıcı tedbir ve faaliyetleri ihtiva eder.’’   demektedir.

Savaş zamanlarında, doğal afetlerde, büyük yangınlarda, can ve mal kaybının en aza indirilmesini amaçlayan niteliğiyle sivil savunma tüm ülkeler için önem taşımaktadır.

Günümüzde ulusal olmasının ötesinde evrensel boyut kazanan sivil savunma, halkın desteğiyle yürütülen koruyucu ve kurtarıcı silahsız tedbir ve faaliyetleri içermektedir.

Sivil savunma, ülkelerin yaşanan felâketlerde yurttaşlarını koruyabilmeleri ve güvenli bir ortam sağlayabilmeleri için her dönemde önemsenmesi gereken bir hizmet alanıdır. Koruyucu ve kurtarıcı önlemlerin, bilimsel veriler ışığında, risk olasılıkları göz önünde bulundurularak zamanında alınması, felâketlerin zararlarının en aza indirilmesi yönünden bir zorunluluktur. Bu aynı zamanda, insan yaşamını her şeyin üstünde tutan çağdaş yönetim anlayışının da bir gereğidir.

Halkın desteğinin ve etkin katılımının sağlanması, yurttaşların yüksek bir görev ve sorumluluk bilinciyle çalışmalara katkıda bulunması, sivil savunma hizmetlerinin başarıyla yerine getirilebilmesinin temel koşullarındandır.

Bu nedenle, sivil savunmanın önemi ve kapsamı halka anlatılabilmeli, yurttaşların başta ilk yardım olmak üzere sivil savunma önlemleri ile ilgili olarak bilgilendirilmeleri, bireysel sorumlulukları konusunda bilinçlendirilmeleri için eğitsel etkinliklere ve uygulamalı tatbikatlara ağırlık verilmelidir.

Sivil savunma devletimizin, bireylerden başlayarak toplumun tüm kesimlerinin duyarlılığı, yardım ve katkılarının yanı sıra kurumlar arası eşgüdümle yürütülmesi gereken hizmetlerdir. Kalın sağlıcakla...

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    Yükleniyor..
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.