Değişen ve gelişen dünyamızda son 20 yılda afetler günlük yaşantımızı olumsuz yönde etkilemektedir. Can ve mal kayıplarına yol açan afetler, insanlar üzerinde kalıcı etkiler bırakmaktadır. Ülke ekonomisini de olumsuz yönde etkileyen afetler beraberinde toplumsal sorunlara da yol açmaktadır. 1999 Marmara depreminden sonra ülkemizde meydana gelen 2011 Van, 2020 Elâzığ ve İzmir depremleri ve en son Kahraman Maraş merkezli ve 10 ilimizi etkileyen deprem, ülkemiz deprem tarihi açısından bugüne kadar gelmiş geçmiş en büyük bir doğal afet olup Türk toplumunda derin izler bırakmıştır.
Aslında afetlerin etkilerine karşı devlet tarafından yapılması gerekenler ve alınması gereken tedbirler vardır. Yıllardır bunlar medya da yazılır çizilir konuşulur 2023 Türkiye’sinde hala biz bu afetleri ve etkilerini konuşmaktayız.
Deprem afetine karşı dirençli kentler oluşturulması öncelikli olmak üzere uygun koşullar hazırlanmadığında depremler büyük kayıplara sebebiyet vermektedir. Bu nedenle deprem afetine karşı kentlerimizi güçlendirmek için kentsel dönüşüme bir plan dahilinde, her il için öncelik sırası belirlenerek kentsel dönüşümün hızlandırılması gerekmektedir.
31/05/2012 tarihinde Resmî Gazete ’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında kanun ile şehirlerimizde riskli yapıların yıkılarak yeniden yapılmasını sağlamak için çıkmıştı. Ancak uygulamada görülen eksiklik ve aksaklıkların giderilmesi amacıyla kanun revize edilerek 9 Kasım 2023 tarihinde Resmî Gazete ‘de yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. Kanunla;
Kentsel dönüşüm ile ilgili süreçlerin yürütülmesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın altında Kentsel Dönüşüm Başkanlığı kurulurken; riskli yapı tespiti Kentsel Dönüşüm Başkanlığı veya idarece resen yapılabilecek.
Uygulamada bazı maliklerce veya kiracılarca riskli yapı tespiti yapılmasının engellendiği ve kendi bağımsız birimlerinden tespit için numune alınmasına müsaade edilmediği görüldüğünden, riskli yapı tespitinin, gerekmesi halinde 7. maddenin 1. fıkrası gereğince mülki idare amiri tarafından verilecek yazılı izne istinaden yeterli kolluk kuvveti marifetiyle kapalı kapılar veya alanların açtırılması suretiyle yapılabilmesine imkan sağlanacak.
Gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerince mülkiyetlerindeki taşınmazların rezerv yapı alanı olarak belirlenmesi talebinde bulunulabilmesi için; bu taşınmazların yapılaşmaya esas arsa metrekaresinin yüzde 30 unun mülkiyetinin devrine muvafakat edilmesi veya aynı miktarın değerinin dönüşüm projeleri özel hesabına gelir olarak kaydedilmek üzere Kentsel Dönüşüm Başkanlığı'na verilmesi gerekecek.
Alanlarda uygulama süresince imar ve yapılaşma haklarının kısıtlanması ve alandaki yapılara verilen elektrik, su ve doğalgaz gibi hizmetlerin durdurulması konularında Bakanlığa verilen görev ve yetkiler Kentsel Dönüşüm Başkanlığı tarafından kullanılacak. Eskiden kentsel dönüşüm süreci 750 gün iken, bu süre yeni yasayla 160 güne düşüyor.
Sonuç olarak; Yeni Kentsel Dönüşüm Yasası ile Neler Değişiyor?
• Yürütmeyi Durdurma Kararına İtiraz Yolu Kapatılacak
• Rezerv Yapı Alanının Tanımı ve Kapsamı Genişletilecek
• Riskli Yapıların Tespiti Sürecinde Maliklere Tek Tek Tebligat Yapılmayacak
• Rezerv Yapı Talebi İçin Ön Şart Getirilecek
• Riskli Yapı Tahliyesi İçin Tek Bildirim Yapılacak ve 90 Gün Süre Verilecek
• Üçte İki Çoğunluk ile Alınan Kararlarda Artık Yüzde 51 Yeterli Olacak
• Hisse Satışı İçin Noterden Bildirim veya Muhtarlıkta 15 Gün Süreyle İlan Yolu Benimsenecek
• Uygulama Alanına Konu İmar ve Parselasyon Planlarına İlan ile İtiraz Usulü Getirilecek
• İnşaat Yapımına İlişkin Sözleşmelerin Tamamı İdari Fesih Kapsamında Olacak
• Başkanlık Tarafından Yapılacak Uygulamalarda İmar Süreci Hızlandırılacak
Bakalım 7471 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun afetlerin önlenmesi açısından önemli bir aşama olup, uygulamada ne kadar başarılı olacak bakıp toplum olarak hep beraber göreceğiz...