SON DAKİKA
Hava Durumu

Alacaklarınıza haciz başladı

Yazının Giriş Tarihi: 03.12.2025 16:09
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.12.2025 16:09

Sistem krizlerine sistem içi çözümler döngüsünün çıkmazındayız. Talep daraltarak enflasyonu düşürme taktiğinin uygulandığı bir dönem yaşıyoruz. Gelirleri kısarak talebi daraltırsanız enflasyon düşer; ancak reel sektörde durgunluk olur. Çarşı Pazar sessizleşir, üretim daralır, işsizlik artar.

İhracat odaklı bir ekonomi anlayışıyla, enflasyon-döviz çelişmesinde dövizi baskılarsanız yurtdışı alıcılar, fiyatlarınızı yüksek bulur. İhracatınızı artıramazsınız. Döviz baskısını kaldırdığınızda girdi maliyetleriniz artacağı için hem cari açığınız yükselir hem de yüksek enflasyonun ağına düşersiniz. Tablo böyleyken şayet faizleriniz de yüksekse katma değer sağlayacak üretim yatırımları daralır. Bankaların kârı artarken reel sektörün kârı düşer, borcu yükselir konkordatolar ve iflaslar furyası başlar. Piyasada kaygı düzeyi yükselir, güven ortamı kaybolur, icra takipleri ve hacizler başlar.

Gelişen teknolojiden faydalanan yasa dışı kumar ve bahis sistemi yaygınlaşır. İş güvencesi olmayan bir ortamda kolay para kazanma kültürünün sosyal medya ve dijital platformlarda normalleştirilmesiyle yaygınlaşan bahis ve kumar pazarı büyür. Yurtdışı merkezli bu bahis siteleri üzerinden kaynaklarımız yurt dışına akar.

Kaynakların bu yolla dışa aktarılması neticesinde devlet, kamu alacaklarını tahsil etmek için agresif tutuma geçer. E-Hacizler yoluyla banka hesaplarına blokeler konulur. Bu da yetmezse piyasalardaki alacaklara hacizler gönderilir. Devlete borcu olan bir tüccar, alacağı olan müşterisinden alacağını temin edemez. Zira devlet o alacağa el koymuştur. Ancak piyasanın büyük bir bölümü devlete borçludur. Yani satıcı da alıcı da devlete borçlu olduğundan dolayı olmayan kaynağın peşinden koşan bir tahsil sistemi kurmuş olursunuz. Ticari borçların devlet haczinden dolayı tahsil edilemediği krizler silsilesinin içerisinde çıkmaza girersiniz.

Bakmayın geniş zaman kipinde yazdıklarıma. Bütün bu yazdıklarım şu an ülkemizde yaşanıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu ödenemeyen prim borçları için işletmelerin alacaklarına haciz yazıları göndermeye başladı. Eğer SGK borcu olan bir işletmeyle ticaret yaptıysanız işletmeye değil devlete borçlusunuz. Ticaret yaptığınız anda tebligat almanız an meselesi.

Peki, bu böyle nereye kadar devam edecek?

Mecburiyetlerin bilincine varıncaya kadar.

Bu mecburiyet nedir? Enflasyon–faiz–döviz sarmalından çıkıp planlı, üretim odaklı bir sisteme geçmek. Üreticiyi rahatlatacak bir vergi mimarisini oluşturmak. Devletin ekonomi politikasını netleştirecek stratejik bir yön belirlemek:

ÜRETİM DEVRİMİ

Yani üretime dayalı, katma değeri içeride bırakan, döviz ihtiyacını azaltan, planlı ve sürdürülebilir bir ekonomik model.

Ancak çarşı yanarken uzun vadeli plan yeterli olmaz; piyasayı hemen rahatlatacak adımlar da şarttır. Ciddi bir borç yapılandırması ve yeni bir matrah artırımı kaçınılmazdır. Vergi ve SGK prim oranları yeniden düzenlenmeli; işletmeler borç ödeyebilir hale gelmelidir. Yasadışı bahis sitelerine acilen müdahale edilmeli; yasal görünen tüm benzer platformlar da kapatılmalıdır. Çünkü bu sistemin büyümesi ekonominin damarlarını kesmektedir.

Acil adımların ardından, mutlaka bir planlama birimi kurulmalı; ülkenin üretim envanteri çıkarılmalı, sektörel hedefler belirlenmeli, yatırım stratejileri oluşturulmalıdır. Hammadde tedarikinden dış pazara kadar bütün süreçler yeniden planlanmalı; siyasi ve ekonomik ortaklıklar bu stratejiyle birlikte yürütülmelidir.

Türkiye’nin ihtiyacı günü kurtaran pansumanlar değil; hem bugünü nefeslendirecek hem yarını kuracak akılcı, cesur ve üretim eksenli bir ekonomik devrimdir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    Yükleniyor..
    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.