Yazı dizimizin ilkinde meslektaşlarımızın iş ilanlarında karşılaştıkları sorunlardan ve bu ilanlarda bulunan mesleği itibarsızlaştırıcı ifadelerden bahsetmiştik. ODA ve TÜRMOB yöneticilerinin bu konudaki duyarsızlığına vurgu yaparak bağımlı çalışan mali müşavirlere, önümüzdeki dönemde yapacakları tercihler için ışık tutan olgulara yer vermiştik. Bağımlı çalışan mali müşavirlerin kendi zincirlerinden kurtulması, onları temsil edecek oda ve birlik yapısını kurmaktan geçiyor. Zira bağımlı çalışan meslektaşlarımızın sayısı, serbest çalışanların sayısından fazladır. Bu gücü kullanmak ise zincirleri kıracak iradenin kendilerinde var olduğunu fark etmelerinden geçiyor.
Yazı dizimize konu olan, bağımlı çalışan mali müşavirlerin ikinci çilesi ise iş görüşmelerinde yaşanıyor. İş bulma kaygısıyla, ilanlardaki itibarsızlaştırma içeren ifadeleri görmezden gelmek zorunda kalan meslektaşlarımız, bu ilanlara haklı ve mecbur olarak başvuruyor. İş görüşmesi aşamasında ise zaten iş bulamama stresi yaşayan meslektaşımıza, ilgili firmalar tarafından bilimsel ölçülebilirliği olmayan sözde yazılı sınavlar dayatıyorlar.
Üniversiteden eğitiminin ardından özel kurslar veya oda kurslarına kayıt yaptırıp 3-4 ay süren eğitimlerden sonra staj başlatma sınavlarına giren meslektaşlarımız, sınav sonrasında üç yıllık bir zorunlu staj dönemi geçiriyor. Bu staj döneminde defalarca çevrimiçi sınavlara girerek bütün modülleri tamamlıyorlar. Modüller tamamlanıp staj bittikten sonra yeterlilik sınavlarına tabi tutuluyorlar. Bu sınavlardan sonra ruhsat bedellerini de ödeyip Mali müşavir unvanını almaya hak kazanıyorlar. Defalarca mesleki sınavlardan ve staj sürecinden geçmiş ve ruhsatını almaya hak kazanmış meslektaşlarımız iş görüşmelerinde maalesef aşağılayıcı bir uygulamaya maruz kalmaktadırlar. Firmalar mesleki yeterliliğini almış meslek mensuplarını, internetten kopyala yapıştır yaparak hazırladıkları sınavlara tabi tutuyorlar.
“Kim olarak, hangi vasıfla meslektaşımıza sınav yapma yetkisini kendinizde buluyorsunuz!” diyen bir kurum mali müşavirlerin arkasında maalesef yok. Bu konuları, akademik oda olmanın verdiği ağırlıkla, ticaret sanayi odaları ya da insan kaynakları kuruluşlarıyla görüşerek çözüme kavuşturma hassasiyeti mevcut oda yönetimlerinde bulunmuyor. Odalarımız meslek mensuplarının, iş yaşamından haberdar olmalı ve müdahil olmalıdır. İşletmelerde mali müşavir çalıştırma konusunda bir anlayış düzeyi yaratmak odaların görevidir.
Mevcut meslek yasamız, bağımlı çalışan meslektaşlarımızı kapsam dışında tuttuğundan dolayı, yasal düzlemde korunma güvencesi olmayan bağımlı mali müşavirler için bir yasal düzenleme ya da en azında yönetmelik çalışmasına bile girmeye tenezzül etmeyen odalarımız ve birliğimiz, yasal düzenlemeye gerek olmayan girişimlerde de dahi bulunmuyorlar. İş görüşmelerinde, masanın iş isteyen tarafında bulunan mali müşavirlerimiz ise yapılan saçma sapan sınavlara ya da ego içerikli sorulara maruz kalıyorlar.
Bunlara katlanmak bir tavizdir. Taviz tavizi yarattığı için bir sonraki yazımızda değineceğimiz sözleşme ve ücret konusunda da firmaların kurallarına boyun eğmek zorunda kalan mali müşavirler için çalışma yaşamının tüm aşamaları zorlu ve stresli geçiyor. Bu zorluklarla baş edebilmenin yolu ise kendilerini koruyacak bir anlayışı, odalarında ve birliklerinde hâkim kılmaktır. Bağımlı mali müşavirlerin, bu yönetimleri belirleyecek güçlerinin var olduğunun farkında olmaları gerekmektedir.