SON DAKİKA
Hava Durumu

Dayanışma ve birlik kazanacak

Yazının Giriş Tarihi: 06.04.2025 12:21
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.04.2025 12:21

Haftalardır bu köşede gerek bağımlı gerek serbest çalışan mali müşavirlerin problemleri ve çözümleri ile ilgili yazılar yazıyorum. Birçok meslektaşımız yazılarıma dönüşler yaparak katkı sağladı. Değerli katkılarından dolayı hepsine teşekkür ediyorum. Yıllardır mesleğin içerisinde ve oda komisyonlarında bulunmuş biri olarak mesleğimizin biriken problemlerinin genelde yasal düzenleme ile çözüme kavuşacağı gerçeğini sizlerle beraber tespit etmiş bulunuyorum.

Yasal düzenleme gerektirmeyen konular ise meslektaşların bağlı oldukları odaların mücadele temelini nereye konumlandırdıkları ile ilgili. Aslında Yasal düzenleme yaptırabilmenin de anahtarı bu. Bu anahtarı keşfetmenin yolu da şu ana kadar sürdürülen anlayışın sonuçlarının değerlendirilmesinden geçiyor.

Bildiğiniz gibi oda yönetimlerinde iki anlayış vardır. Birincisi siyasi temelli anlayış.

Siyasi temelli yönetim anlayışında, oda yönetimlerini ele alan gruplar siyasi görüşlerini ön planda tutarak süreci yönetirler. Siyasi saflaşmalara göre gruplarını oluşturdukları için mesleki konulara teknik ve bilimsel yaklaşım ikinci plandadır. Siyasi olarak fikirdeyseniz ya da yaşam tarzı ve hobileriniz ortaksa mesleğe bakış açınızın pek bir önemi yoktur. Zira önemli olan birbirine benzeyenlerin bir arada olması küçük iktidarları paylaşmasıdır. Oda başkanı ya da kurullarda olması gerekenler birbirleriyle kurdukları menfaat ilişkileriyle, siyasi partilerden yerel olarak aldıkları desteklerle ya da sosyal ilişkileriyle belirlenir. Peki, bu yaklaşım hangi sonuçları doğurur;

- Öncelikle aday olacak kişiler kendi cenahlarına uygun siyasi partilerle iyi geçinmek zorunda kalır.

- İyi geçinme çabası hak temelli mücadele verilmesini engeller.

- Odaları, partilerin arka bahçesi haline düşürür.

- Grup içerisinde bulunan kişi bazlı ekipler dar siyasi çekişmelerle birbirlerine düşerler.

- Bu çekişmelerde taraflar siyasi partilerin desteğini almak için onlara daha fazla şirin görünmek zorunda kalır.

- Aynı ekipler bir arada kalmak için oda kurulları ve komisyonlar düzleminde payeler dağıtmak zorunda kalır.

- Sadece ekip arkadaşını bir yere yerleştirme hedefi olduğu için komisyonlar ve kurullarda proje üretme ve mesleki çalışmalar yapılmaz.

- İlgili kurul ve komisyon başkanlıkları bir sonraki seçimde daha büyük paye alabilmek için sadece bir basamak olarak kalır.

- Meslektaşlar arasında aslında gerçekte olmayan bir ayrışma yaratılır. Bu ayrışma üzerinden beslenen ekipler dar bir tabanla odayı yönetir ve meslektaşın tamamına ulaşamazlar.

- Mesleki sorunlara sırt çevrilir, teknik ve bilimsel çalışmalar yapılmaz.

- Yalancı zaferlerle büyük kibirler birikir. Biriken kibir meslektaşla oda arasında aşılmaz duvarlar örer.

Sonuçlara baktığımız zaman bugüne kadar odalarımızın bu anlayışla yönetildiğini tespit etmek zor değil.

İkinci yönetim anlayışı ise Hak temelli anlayış.

Bu yönetim anlayışında siyasi fikir ayrılıkları ön planda tutulmaz. Mesleğin ve meslektaşın haklarını gözetmek ön planda tutulur. Zira yasal düzenlemeler, tebliğler, mesleki sorumluluklar, siyasi görüş ayırt etmeksizin bütün mali müşavirler için uygulanır. Sağcı mali müşavir de solcu mali müşavir de aynı beyannameyi aynı sistem üzerinden aynı kaygılarla aynı tarihlerde vermek zorundadır. Sorunları ortak olan mali müşavirlerin hakları da ortaktır. Biri diğerinden daha fazla hakka sahip değildir. Bu sebeple yönetim anlayışı bu ortaklığı temel alır.

Peki, bu yaklaşım hangi sonuçları doğurur;

- Yöneticilerin siyasi partilerle iyi geçinmek gibi bir dertleri olmaz. Tüm partilerle ilişkiler eşit mesafede olur.

- Siyasi partiler odaların beklentilerini yerine getirmek için çaba sarf etmeye başlar.

- Odalar arka bahçe olmaktan çıkar bürokratik bir güç haline dönüşür.

- Gruplar siyasi çekişmelerden uzaklaşıp teknik fikirlerini ve projelerini yarıştırırlar.

- Kurullar ve komisyonlar paye makamından kurtulup proje üretim merkezleri haline dönüşür.

- Meslektaşlar arasında dayanışma ve birlik hakim olur.

- Ayrışmaların olmadığı yerde meslektaşların oda ile ilişkileri kuvvetlenir.

- Güçlü ve geniş tabanlı bir mesleki kurum ortaya çıkar.

- Bu güçlü yapı ihtiyacı olan yasal düzenlemeleri yaptırır.

- Yasal düzenleme gerektirmeyen konuları ise etkin ve saygın yapısıyla çözüme kavuşturur.

- Mali müşavirlerin yaşam standartları yükselir.

- Dayanışma ve birlik iklimi tüm meslektaşlara yayılır.

- Haksız rekabeti ortadan kaldıracak etik anlayışı gelişir.

KAYBEDEN SİYASİ AYRIŞMA VE BÖLÜNMEDİR KAZANAN İSE DAYANIŞMA VE BİRLİKTİR

İçinden geçtiğimiz süreçte BSMMMO’da bulunan grupların durumlarına baktığımız zaman Çağdaş grup yöneticilerinin yaşadığı kavgalar ve ayrışmaların hangi yönetim anlayışına sahip olduklarını gözler önüne seriyor. Grup içerisindeki kişi bazlı ekipler birbirlerini minder dışı yapmak için gizli dernekler kuruyorlar, sonra grup adının patentini almak için birbirlerine düşüyorlar. Biri diğerinden hızlı olabilmek için grubun adını şahsına tescil ettiriyor. Sonu gelmeyen didişmeler silsilesi…

Meslekte dayanışma ve birlik grubunda ise adına yakışır bir süreç işliyor. Ekipler kişi bazlı değil, proje bazlı oluşturulmuş durumda. Önseçim sürecini yöneten bir seçim koordinasyon kurulu var. Adayların belli etik kurallar içerisinde çalışma yürütmesi için görev almış tecrübeli isimlerden oluşan bir kurul. Adaylar arasında her siyasi görüşten meslektaş var, sağcısı solcusu kafa kafaya vermiş proje üretiyorlar. Ortak paydayı bulmuşlar, mesleğin istikbali için kendilerine şiar oluşturmuşlar. Bende o adaylardan biri olmaktan gurur duyarak çalışmalara katkı sağlıyorum. Ekipler barış ve dostluk içerisinde 12 Nisan 2025 cumartesi günü oda binasında yapılacak ön seçime hazırlanıyorlar.

Bu tabloda mali müşavirlerin başarı elde etmesi için yapmaları gereken bir şey var. Hak temelli yönetim anlayışını oda yönetimine taşıyacak gruba oy vermek. Bu anlayışa sahip olan grubun açık ara Meslekte Dayanışma ve Birlik Grubu olduğu görünüyor. Öncelikle 12 Nisan 2025 tarihindeki ön seçimlere katılarak ön seçimden güçlü bir potansiyel katılımla çıkmak önem arz ediyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    Yükleniyor..
    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.