Yakın dönemde gözümüzün önünde yaşanan füzeler savaşının en fazla ilham verdiği kurum Hazine ve Maliye bakanlığımız oldu. Bir süredir mükelleflerin mail adreslerine, cep telefonlarına ve meslektaşlara füze atar gibi ceza ihbarnameleri atıldı. Ceza tutarları akıl alır boyutlarda değil. Mükellef başına ortalama 450-500 bin TL arasında özel usulsüzlük cezası kesiliyor. Peki nedir bu özel usulsüzlük cezalarının sebebi? Mükelleflerin tamamen dijital ortamlarda düzenledikleri faturalar, banka hareketleri ve diğer muhasebe hareketlerini, tek düzen hesap planına göre, elektronik defterler aracılığıyla, dijital vergi dairesi sistemine aylık veya üçer aylık dönemlerde ibraz etmesi zorunlulukları var.

Oysa E-dönüşüm süreci, tutulması zorunlu defterlerin niteliğini sadece forma dönüştürüyor. Dolayısıyla elektronik defterler, elektronik işlemlerin özeti olarak bildirimden başka bir şey değil. Yani vergi toplamaya esas bir konu değil. Faturalar, GİB’in entegrasyon süzgecinden geçerek sisteme giriyor. Artık bütün işlemler sistemin içinden geçirilerek yapılıyor. Fiili olarak incelemeye esas olaylar henüz işlem aşamasında bile sistem tarafından gözlemlenebilir durumda.

CEZALAR MALİ MÜŞAVİRLER CAMİASINI KRİZE SÜRÜKLEDİ

Fiili olarak bir formdan ibaret olan defterlerin yükleme süreleri, yoğun mali takvimin içine sıkıştırılmış vaziyette olduğu için maalesef yükleme sürelerinde aksamalara yol açıyor. Bu aksamalardan dolayı geç yüklenen defterler için korkunç düzeyde cezalar geliyor. Aslında gelir idaresi ve maliye bakanlığı bu durumu biliyordu. Yıllardır yükleme tarihlerine ilişkin hiçbir ceza uygulamıyordu. Şimdi ise geriye dönük tüm dönemler için cezalar yağmaya başladı. 2024 yılında yürürlüğe giren 7524 sayılı kanun uyarınca, ceza tutarlarının önemli ölçüde artırılması sebebiyle de korkunç derecede cezalar geliyor. Fiilin önemine göre uygulanan cezaların ağır olması mali müşavir camiasında büyük bir krize yol açmış durumda.

ODALAR VE TÜRMOB SESSİZ, MESLEKTAŞ SAHİPSİZ!

Birkaç Oda dışında bu konuyla ilgili hiçbir tepki göstermeyen odalar ve TÜRMOB yine zor bir durumda meslektaşı kaderine terk etti. Seçim öncesi koltuklar yakarak eylemler yapan BSMMMO ÇAĞDAŞ GRUP yönetimi ile onlara payandalık görevi yapan marka tescilli çağdaş grup yönetimsileri’nin tüm motivasyonu ekim ayında yapılacak olan TÜRMOB Koltuk seçimleri. Sözde yakılan koltuklar efendilerin oturması için parlatılması gerekiyor. Dolayısıyla bu yoğun mesai içerisinde meslektaşlarla ilgilenecek bir ODA ve TÜRMOB yöneticisi bulmak zor.

CEZALAR HUKUKEN MÜKELLEFE AİT

Aslında konu hukuken mali müşavirlerden ziyade, firmaların yani mükelleflerin konusu. Mali müşavirlerin hiçbir hukuki sorumluluğu bulunmuyor. Zira ceza mükelleflerin cezası. Şirketlerin mali mührü veya şahısların kendi e-imzasıyla yapılan bir işlem. Mükellefle mali müşavir arasında yapılan sözleşmeler ile beyanname aracılık ve sorumluluk sözleşmesi kapsamında olmayan bir iş. Ancak, Mali müşavirler işin doğrudan fiili olarak muhatabı olduğu için mükellefleriyle ciddi problemler yaşıyor.

ÇÖZÜM: MÜKELLEFLE BİRLİKTE HAREKET ETMEK

Bu durumda yapılması gereken, sorumluluk sahibi odaların bir heyet oluşturarak TOBB ve Esnaf Odaları Birliği yöneticileriyle görüşüp birlikte hareket etmeleridir. Hazine ve Maliye Bakanlığıyla görüşüp cezalar ile ilgili düzenleme yapılması yönünde çalışmaları gerekir. Mali müşavirler, TÜRMOB’dan ve odalardan bunu bekliyor. Mali müşavirler, odalarının bu sorunları dert edinip hakları için mücadele etmesini bekliyor. Oturdukları koltukların hakkını vermelerini bekliyor. Genel kurulda birbirlerine olmayacak sözler söyleyerek yarışan iki grup, bu sözlere rağmen TÜYİK(Tükürdüğünü yalayanlar ittifakı) oluşturarak koltuklara oturdu. O koltukların hakkını vermek mesleğe ve meslektaşa karşı sorumluluktur; oda yönetimlerinin asli görevidir. Hakkını vermek o koltuklara yayılmak değildir; bu da aşikârdır.