Bursa serbest muhasebeci mali müşavirler odası seçimlerine birkaç gün kaldı. Gelenektir seçim biter bitmez gruplar yeni dönem için çalışmaya başlar. Bu sebeple üç yıldır devam eden ve seçim tarihi yaklaştıkça hararetlenen bir süreç yaşıyoruz. Meslekte dayanışma ve birlik grubu demokratik bir ön seçim süreci geçirdikten sonra projelerini meslektaşlara anlatmak için hem ofis ziyaretleri hem sosyal medya paylaşımları hem de çeşitli etkinlikler düzenleyerek meslektaşlara planlı bir şekilde ulaşmaya devam ediyor.
Projelerini, yasal düzenleme gerektiren konular ve kurumsal yetenek gerektiren konular olarak iki başlık altında sunuyorlar. Yasal düzenleme gerektiren konulara ilişkin tasarı çalışmaları, diğer odalarla eşgüdümlü çalışmalara önderlik etmek ve her yasal düzenleme konusu ile ilgili lobi ilişkilerinin yanı sıra kamusal baskı yaratacak kampanyaların yürütülmesi görevlerini sıralı ve planlı bir şekilde önlerine koymuşlar.
Yasal düzenleme gerektirmeyen, Randevu sistemli butik eğitimler, muhasebe ve ekonomi zirvesi, sosyal tesis, yayın stüdyosu gibi konularda da görev dağılımları şimdiden yapılmış ve süreçler genel hatlarıyla planlanmış durumda. Bağımlı çalışan mali müşavirler ile ilgili yönetmelik taslağının hayata geçirilmesi konusu ise tamamen benim üstlendiğim bir görev.
Bağımlı çalışan meslektaşların ihtiyacı olan tek şey yasal düzenlemedir. Daha önce olduğu gibi meslektaşlara mektup göndermekle ya da bugün tescilli çağdaş grubun bahsettiği üzere bağımlı çalışanlar birimi kurmakla sorunlar çözülmez. Zira bağımlı çalışan mali müşavirlerin odada çalışan bir personele ihtiyacı yok. Yasal düzenleme için çalışacak bir odaya ihtiyacı var. 3200 bağımlı çalışan meslektaşın sorunlarının bir personelle çözülemeyeceğini bilemeyecek kadar bağımlı meslektaşlardan uzak bir grubun yönetim becerisi şüphesiz ki aşikâr olmuştur.
Dolayısıyla şu ana kadar gerek yazı dizimizde gerekse katılmış olduğumuz televizyon programlarında bağımlı çalışan meslektaşların sorunlarıyla ilgili çözümcü yol haritasını paylaştık. İş artık bu programı hayata geçirecek grubu meslektaşların oylarıyla 1 Haziranda yönetime taşımaktır.
Yukarıda değindiğimiz üzere meslekte dayanışma ve birlik grubu bu esaslarla çalışmalarını yürütüyor. Meslektaşın can alıcı sorusu olan, ODANIN BANA NE FAYDASI VAR sorusuna bu çalışmalarla cevap bulmaktadırlar.
Çağdaş gruplar ise önce marka tescilli ve marka tescilsiz olmak üzere iki gruba ayrıldı. Sonrasında ise bu iki grubun tasarladığı kurullarda yer verilmeyen başka bir grup bağımsızlığını ilan ederek ayrıldı. Seçimlere kısa bir süre kala çağdaş grup üçe bölünmüş oldu. Seçimler iki hafta daha geç olsa çağdaş grubun bir kaç bölünme daha yaşayabileceğini tahmin etmek zor değil. Tabi ki bu konu çağdaş grubun iç meselesidir diyemeyiz. Zira odaları yönetemeye aday olan grupları değerlendirmek iç meselenin ötesinde bir durumdur.
Netice itibariyle karşımıza 1 Haziranda şöyle bir tablo çıkacak:
1- Meslekte Dayanışma ve Birlik Grubu
2- Marka Tescilsiz çağdaş grup
3- Marka Tescilli çağdaş grup
4- Bağımsız çağdaş grup
Çağdaş gruplarda seçim süreci bu tartışmalarla devam ediyor. Dernek kurarak ayrılma sürecinden sonra çağdaş kelimesinin savaşı başladı. Dernek, çağdaş adını tescilledi ve gerçek çağdaş biziz diyerek ortaya çıktı. Alelacele chatgpt’ye bana seçim kampanyası hazırla diyerek hazırlatılmış bir takım kalıp ifadelerle sosyal medya videoları çektiler.
Dijital dönüşüm ofisi kuracağız diyerek yazılım firmalarından rol çalacak bir oda hedefini meslektaşa anlattılar. Bağımlı çalışan mali müşavirler komisyonu yıllardır oda bünyesinde olmasına rağmen meslektaşa bağımlı çalışanlar birimi kuracağız dediler. İnsan kaynakları komisyonu olmasına rağmen sanki yokmuş gibi kariyer merkezi oluşturacağız dediler. Oda meclisleri olmasına rağmen sanki yokmuş gibi katılımcı yönetim anlayışını getireceğiz dediler. Mevcut yapıdaki kurumların adını kendilerince salon diline çevirerek yeni bir şeymiş gibi ifade eden videolar, sosyal medyada önümüze düşmüştü.
Marka tescilsiz çağdaş grup ise TÜRMOB’daki koltuk savaşlarını kendince ilkeli bir zemine oturtup oda seçimlerine alet etme kaygısıyla, “Bursa odası Bursa’dan yönetilecek” gibi bir çıkış yaptılar. Sonrasında görsel şova dayalı düşük katılımlı aday tanıtım törenleri yapıldı. Açık büfe yemekler, şarkılar türküler ve finalinde oda başkan adayının sahnede diz çökerek oy istemesi ise süreci acayip bir yere taşıdı. Şu ana kadar paylaştıkları herhangi bir proje yok.
Meslektaşın “ODANIN BANA NE FAYDASI VAR” sorusuna çağdaş grubun verdiği cevap; Çağdaş adını tescilledik ve Bursa odasını, Bursa’dan yöneteceğiz oldu.
Peki, ama bunların meslektaşa ne faydası var!