Türkiye’de 2024 yılı sonu itibariyle yaklaşık 7 Milyon kişi Yeşil Pasaport sahibi.

Bu sayı, TBMM eski üyeleri, emekli yüksek dereceli kamu görevlileri, belediye başkanları, akademisyenler, ihracatçılar ve 2020 yılından bu yana ise 15 yıl kıdeme sahip avukatları kapsamaktadır.

Yukarıdaki dağılıma baktığınız zaman, bazı üst düzey yöneticilerin, kamu görevleri gereği temsil düzeyinde olması nedeniyle, seyahat ayrıcalıklarının olması gayet normaldir. İhracatçı firma sahiplerinin ise dış ticarete etkisinden dolayı bu ayrıcalık gayet normal.

Bildiğiniz üzere Adalet sistemimizin üç makamı bulunmakta, birincisi iddia makamı (savcılarımız) ikincisi yargı makamı (hakimlerimiz) üçüncüsü ise savunma makamı (avukatlarımız) Bu üç meslek grubunun da ayrıcalıklı seyahat hakkına sahip olması da gayet normal.

Ancak bu ayrıcalığın tanınmasında normal karşılanması gereken bir meslek grubu daha var!

MALİ MÜŞAVİRLER.

Maliye sisteminin de tıpkı hukuk sisteminde olduğu gibi üç unsuru bulunuyor, birincisi tahakkuk tahsil unsuru(Vergi memurları), ikincisi denetim unsuru(Müfettişler-Denetçiler) üçüncüsü ise beyan unsuru(Mali müşavirler)

Mali müşavirler, vergi mükellefleri adına vergileri beyan ederler. Tabi bunun dışında muhasebe sistemlerinin kurulması, yasal defterlerin tutulması, mali tabloların analizleri, mali konularda danışmanlık vs. işlemleri yaparlar. İş dünyasının ve kamu maliyesinin merkezi konumundaki bir meslek grubu olarak hem devlet kurumlarının hem özel sektörün yapısal unsuru olan muhasebe sistemini işleten mali müşavirliğin önemi ve değeri tartışılmaz bir gerçektir.

Uluslararası ticaretin bu denli geliştiği koşullarda, ticari ve mali işlemlerin kalbi olan muhasebe sisteminin icracıları olarak, yurtdışı seyahatlerin mali müşavirler için engel olmaktan çıkma vakti çoktan gelmiştir.

Bu konu çeşitli dönemlerde kanun teklifi olarak TBMM’de gündeme geliyor ancak ışık hızıyla reddediliyor. Gerekçe olarak ta Türkiye’de çok fazla yeşil pasaport sahibi olduğu sunuluyor.

Oysaki her ne kadar Türkiye’de yaklaşık 7 milyon Yeşil pasaport sahibi olsa da ortalama olarak yılda yalnızca 400 Bin Yeşil Pasaport sahibi yurt dışı seyahati yapıyor. Bu durumda, sunulan gerekçe geçerliliğini yitiriyor. Bununla birlikte diğer meslek gruplarında olduğu gibi, 15 yıllık kıdem şartını mali müşavirler için de geçerli kıldığınız zaman yaklaşık 80 bin Mali müşavire bu hak tanınmış oluyor ki bu da 7 milyonluk bir havuz içerisinde ülkemizi zora sokacak bir sayı değil.

Peki tüm bu gerçekler doğrultusunda karşımıza çıkan soru şu:

Neden bize bu hak tanınmıyor?

Söyleyelim; TÜRMOB ve Odalar bu konuda hiçbir çalışma yürütmüyor da ondan.

Odalarda seçim dönemleri yaklaşınca yeşil pasaport bütün grupların projelerinde yer alır. Seçimden sonra ise askıya alınır.

TÜRMOB ise kanun teklifini seçimlerden önce herhangi bir muhalif partinin herhangi bir milletvekili aracılığıyla hiçbir dosya hazırlamadan hiçbir çalışma ve sunum yapmadan basit bir dilekçeyle meclis gündemine usulen getirtir. Red cevabını aldıktan sonra meslektaşa: “Biz elimizden geleni yaptık ancak iktidar partisi reddediyor” der.

Meslek mücadelesini siyasi zemine yaslayarak verdikleri için iktidar tarafı diye etiketlemeye çalıştığı diğer grubu bu reddedilişin sorumlusu ilan eder. Biz de öğrenilmiş çaresizlik içerisinde TÜRMOB yönetiminde icracı olmayan, bu reddedilişte de hiçbir sorumluluğu bulunmayan grupları sorumlu tutarak asıl sorumluları görmezden gelmeye devam ederiz.

Peki Yeşil pasaportu nasıl alacağız?

Öncelikle bu bir lobi çalışması ve eşgüdümlü hareket gerektiren bir yol izlenmesi gerekiyor.

Mesclisteki meslek grubu dağılımlarını çıkartmalıyız

İş insanı : 158

Avukat ve Hukukçu : 132

Mühendis : 62 (8 Temmuz itibariyle pasaport teklifi içişleri komisyonunda görüşülüyor)

Akademisyen : 42

Eğitimci : 37

Ekonomist / İktisatçı : 33

Tıp doktoru : 32

Mali Müşavir : 11

Diğer : 93

2-Başta iş insanı vekiller olmak üzere Mali müşavirlerin yeşil pasaport gerekliliğinin, iş dünyası için önemini vurgulayacak sunumlar hazırlanmalı. İş insanı vekiller bu zeminde ikna edilmeli. TOBB ile ayrı bir görüşme yaparak iş dünyasıyla eşgüdümlü hareket edildiği mesajı oluşturulmalı.

3-Diğer meslek gruplarıyla ise akademik odalar düzleminde dayanışma ve karşılıklı mesleki çıkarları savunma temelli görüşmeler yapılmalı. Her meslek grubuna mensup vekil için, bağlı bulunduğu meslek odasıyla işbirliği yaparak görüşülmeli.

4- TÜRMOB eş zamanlı olarak yeşil pasaport ile ilgili sosyal medya çalışması yapmalı. Örneğin: yapay zeka ile kamu spotu formatında videolar hazırlayıp etiketlemelerle yayınlamalı. Tüm meslektaşların sosyal medya hesabında paylaşması sağlanmalı. Bunun için bütün gruplar ortak hareket etmeli.

Ancak bu ciddiyet içerisinde hazırlanacak bir çalışma, meclis gündemine kanun tasarısı olarak getirildiği zaman meslektaşlar için gerçekleşebilir bir sonuç elde edebiliriz. Bunun için de TÜRMOB’ta ve Odalarımızda dar siyasi bakış açılı mücadele anlayışları terkedilmeli ve Hak temelli mücadele anlayışıyla bütünlük sağlanmalı.

BAŞARABİLİRİZ. YETER Kİ ORTAK HEDEFE HEP BİRLİKTE YÜRÜYELİM