SON DAKİKA
Hava Durumu

Anlam arayışı

Yazının Giriş Tarihi: 17.08.2024 01:16
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.08.2024 01:16

Ne yazsam ya da hiç yazmasam değişen bir şey olur mu?

Zira yaşadığımız bu hayat artık omuzlarımıza katlanılamaz/ taşınamaz yük haline geldi.

Kime neyi anlatıyoruz ki!

Algılar gerçeğe kapalı ise, düşünmenin/düşündürmenin ne yararı olur?

Düşünen parlak zekâların düşünceleri piyasada yankı bulmuyor ve alıcısı yoksa fikir işçilerinin zihinsel yorgunlukları kimin umurunda!

Cüzzamlılardan kaçarcasına toplum düşünürlerin ufuk açı fikirlerinden kaçıyorsa, fikrin, tefekkürün hamallığını yapmak beyhude bir çaba.

Zira dünyayı ve insanları yönetenler tefekkürden ziyade, hamaset içeren parlak ve arabeskvari söylemlerle kitleleri efsunlamakta gayet mahirler.

Zaten toplum da bu tür söylevlere teşnedir.

Dijitalizmin saltanatı en zirvede hükümferma olduğu günümüzde, büyük özveri ve zihinsel efor isteyen düşünmeyi kim neden istesin ki!

Gerçeğin yerini sanal yalana terk ettiği bir zeminde, gerçeğin tarafında yer almak ve müdafaasını yapmak saflıkla kabul gördüğünü öğrenmek tam bir azap olsa gerek.

Hayatı lay lay lom olarak benimseyen büyük çoğunluğa düşünmenin ulviliğini anlatmak beyhudedir.

Ya yaşanılan ve kabullenilenleri istemeye istemeye içimize sindireceğiz ya da uzlete çekilerek herkesten ve her şeyden ırayacağız.

İyimserlik ile karamsarlık arasında kalmak kadar zor bir tercihte bulunmak nasıl bir duygu?

Sanırım meramımı yeterince anlatabildim.

Okunacak değerde bir yazı olmasa da okursanız mutlu olurum.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    Yükleniyor..
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.