SON DAKİKA
Hava Durumu

Bilmek ile bilmemek arasındaki fark

Yazının Giriş Tarihi: 11.07.2024 14:26
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.07.2024 14:26

Bilmek hayatı okumak, hayatın sahibini tanımak, hayatın anlamını kavramak, hayatın telafisi mümkün olmayan bir hazine olduğunu bilmek. Bilmek kendini bilmek, kendini bilmek ise rabbini bilmektir. Yaşadığımız kaotik ortamdan kurtulmak için de bilmek gerekir.

Bilgi vahiy ile ilişkili ise gördürür, işittirir ve akl ettirir. Aksi takdirde bilgiyi özne haline getirip mutlaklaştıran zihniyet, nihilizmin izbe sokaklarında ömür tükettirerek anlamdan yoksun bir yaşama sürükler.

Evrensel peygamber "Allahım dört şeyden sana sığınırım. Fayda vermeyen bilgiden - ilimden, doymayan mideden, yaş akıtmayan gözden ve kabul olmayan duadan" buyurur.

Yunus Emre ise; "ilim ilim demektir. İlim kendin bilmektir, sen kendini bilmezsen ya nice okumaktır"der. Bilip de bildiği ile amil olmayanlar ise kitap yüklü eşeklerle eşdeger tutulmuştur. Bilgi hem fiziği hem de metafiziği okuyup ve anlamlandırmaktır.

Cehalet ise; karanlık, körlük, bilmezlikten gelme, gerçeğe kör olma, hakikatin ışığına gözü kapatma, vahye sırt dönme ve bile bile hakkı batıla karıştırıp hak diye kabullenme. Mekke site devletinin önde gelen filozoflarından Ömer bin hakem (Ebu cehil), cahilliğin ve cehaletin fikir babası anlamında kendisine Ebu cehil lakabı verilmiştir. Kim Aristo’ya cahil diyebilir! Zahiri anlamda hiç kimse ama vahiyden uzak bir bilgi onu da Ebu cehil kategorisine sokmuştur.

Öyle ise, aklımızı vahiy ile terbiye ederek hakikat bilgisi ile kuşanalım ve yolumuza yeni yolcular katarak kararlı adımlarla yürüyelim.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    Yükleniyor..
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.