Soğuk mu soğuk bir gecede yalnızlıktan üşüyen bedenimle birlikte ruhumda üşüyor, sığınılacak sıcacık bir nefes bulur umudu ile uzağa dikilmiş bir çift göz kadar yakınlık hazzı içimi ısıtıyor.
Nice sokakların alaca karanlığında kayb olmuş gencecik umutlar ve onlara bir türlü uzanamayan sıcak eller ve içimde sızıya dönüşen girdaplaşmış kaskatı kesilmiş rahmete muhtaç duygular.
Kökünden ağaç gibi koparılmış merhamet yoksunu insalar ve sesini kimselere duyuramayan yığınca insanlar.
Huzura, esenliğe, merhamete acımasızca kurşun sıkan cinnet ruhunu taşıyan canavarlaşmış insanlar.
Öfkem, çığlığım ve haykırışım sözde insancıl kesilen bu insan müsveddelerine sözün bittiği noktadayız.
Gazze’de olup bitenler uykumu kaçırıyor. Bütün bir yeryüzü adeta lal’ü ebkem olmuş.
Gözler kör kalpler taş gibi hissiz olmuş. Veyl olsun hepimize.
Bu sessizlik ateş olup bizi de yakacak.
Masumların hunharca katledilmsi ve kulaklarımızı sağır eden ahu feryadları bizi sorumluluktan kurtaramayacaktır.