Yol varsa yolcu da olacaktır.

Lakin yolcu yürüyeceği yolu belirlerken, birtakım kıstaslara uymak zorundadır.

Zira tercih edilen yol, yolcunun hayat seyrini hem müspet hem de menfi yönden etkiler.

Öyle ise, yürünecek yolun istikametini hangi kriterler belirlemede etkili olmalı?

Rabbimiz hayat rehberimiz olan Kitab-ı keriminde; ”Emrolunduğun gibi dosdoğru ol” derken, istikametin belirleyicisi olduğunu net bir şekilde ifade eder.

Yine Fatiha suresinde; ”Bizi dosdoğru yola ilet” derken de, yolcunun yöneleceği hedefi tayin eder.

Yolcu kendi fehvasınca yolun tayinini belirlerse, belki dünyada bir miktar sanal mutluluğu yaşar lakin ebedi hayatını tamamen zayi eder.

Günümüzde insanlık yürüdüğü yolun kural koyucularının emrine ram olduğundan, tam bir keşmekeşlik, ruhsal bunalım ve kaosu yaşamaktadır.

Zihinsel ve ruhsal bir kabızlık süreci içerisinde kıvranıp durmaktadır.

Yol tayininde iradesine ipotek konulan insanlık, sanal bir yaşam sürdürdüğünün ayırdında değildir.

Bu yolun yolcuları akıl ve iradeleri ellerinden alındığı için, kendilerini özgür ve hür olarak addetmektedirler.

Oysaki yetirdikleri şeylerin, hayatlarının anlam kazanabilecekleri telafisi na mümkün cevherlerdir.

Karanlık mahfillerin ekonomik, siyasal, kültürel ve ahlaki değerleri yozlaştıran planları, stratejileri, toplumun tüm katmanlarını esareti altına almış durumda.

Küresel sermayenin baronları, tüm yeryüzü insanlarını iliklerine varana dek istismar etmeleri neticesinde, insanlık hangi yolda yürüyeceği noktasında tam bir şaşkınlık halini yaşamaktadır.

Bu nahoş durumun sürdürülebilirliğini sorgulayan hür iradeli insanları ise; her türlü algı operasyonları ile itibarsızlaştırmak için var güçleri ile çalışmaktadırlar.

Onların tüm bu kirletme ve dezenformasyon gayretlerine rağmen, irade ve akıllarını ipotek ettirmeyen istikameti vahiy ile belirlenmiş özgür yolun yolcuları, bu karanlık ruhlulara kabusu yaşatmaktadır.

Bu dosdoğru yolun yolcuları arasında kimler yok ki!

Tevhidi mücadelenin tüm risalet önderleri ve onların yılgınlığa prim vermeyen takipçileri.

Ama bu kutlu yolun yolcuları gerçekten çok ağır bedeller ödediler.

Kimisi darağacında idam edilerek, kimisi zehirlenerek, kimisi zindanlarda çürütülerek şehit edildiler.

Lakin bu yolcular asla bu ifsad edici, şirret mi şirret tağutlara boyun eğmediler.

Onlar hala hayatımızda ve kalplerimizde onur ve izzetle yaşamaya devam ediyorlar.

Oysa onların hayatlarına hunharca kastedenler, tarihin lanetli sayfalarında nisyana terk edilmişlerdir.

Ey yolcu kavşağa geldin.

Yol ayırımındasın.

Tercih edeceğin yol, hayatının finali olacaktır.

Öyle ise, tercihinde hür ve ipotekten arındırılmış aklınla kararını ver.

Ne mutlu istikameti Rabbani olan yolculara!