Yeryüzünde kurulu sistemler, varlıklarını devam ettirmek için çok farklı yöntemler kullanırlar. Halk bu sistemler için hep figüran konumundadır. Kalabalıklar olarak görülen halk, sistem tarafından kirli işlerinde kullanılagelen güdülesi yığınlardır.

Halkta öfke ve sisteme karşı hafif bir hareketlenme emareleri görülünce, kurulu düzenin korkutma mekanizmaları farklı biçimlerde devreye girer ve halkın talepleri şiddetle bastırılır.

Fakat diplerde biriken karşı çıkış arzusu artık önlenemez boyuta varınca, sistemin topyekûn yok etme planları devreye girer. Halktan kopuk sistemler bir müddet yaşamlarını idame ettirirler, ama bir türlü önüne geçemedikleri korkuları ile yüzleşmeyi kabullenemezler.

Bu tür sistemlerin ortak bir refleksi vardır. Herkese ve her şeye meydan okuyarak dünyayı düşmanlarının başına yıkacaklarını savlayarak güdegeldikleri halka çok güçlü olduklarını ifade ederler. Lakin bu sistemlerin ortak kaderi, en güçlü oldukları anlarında yıkılmalarıdır.

Mısır Firavunu 2. Ramses, totaliterliğin zirvesinde iken, tevhidi mücadelenin Önder peygamberlerinden Hz. Musa, 2.ramses ve kurulu düzenini tepetaklak etmedi mi?

Şimdi ona özenen Netanyahu ve onu her açıdan destekleyen batılı emperyalist devletler, bir avuç inanmış Kassam mücahitleri tarafından hayal kırıklıklarına maruz bırakılmadılar mı?

Uzaktan komanda edilen Netanyahu bir kukla olmaktan öte ne değeri var mıdır?

Zannediyor ki Gazze’yi bombalarla harabeye çevirerek Hamas’ı psikolojik olarak bitirecektir. Kadın, çocuk, yaşlı demeden katliam yapan siyonazile, korkageldikleri o sondan kurtulmayacaklardır.

İmanlarının bedelini canlarını ortaya koyarak her an şehadet özlemi ile tutuşan bu mücahitleri kim ya da kimler ölümden korkutabilir?!

Bu bağlamda yeryüzünde kaos, katliam yaparak hegemonyalarını devam ettirmek isteyen bu zalim ve insanlıktan nasibini almamış emperyalist devletler, elbette bir gün bu yaptıklarının hesabını vereceklerdir.

Netanyahu ve perde arkasında korkakça onu finanse edenler er geç inkar edegeldikleri hakikatle yüzleşeceklerdir. Netanyahu bombalarla halkı katliama maruz bırakarak Hamas’ı bitireceğini düşünmekle kaçındığı akıbetini hızlandırdığını görmeyecek kadar basireti körelmiştir.

Müslümanlar her iki hal dede kayb eden değil, kazanan taraf olacaktır. Bundan asla kuşkumuz yoktur.

Zalimler nasıl bir devrimle devrileceklerini çok uzak olmayan bir zamanda göreceklerdir.

Allah ne güzel dost ne güzel vekildir.