SON DAKİKA
Hava Durumu

Sanal ile realite

Yazının Giriş Tarihi: 15.08.2024 01:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.08.2024 01:05

Yaşadığımız dünya birçok olaya tanıklık etmiştir, ediyor ve edecektir. Bu yer küresinde en sert mücadeleler, canlıların içinden akıl ve irade ile donatılan insanlar arasında yaşanmaktadır…

Öylesine ki birbirlerinin kökünü kazımaya varacak savaşlara girişmişlerdir. Yeryüzünde daha fazla egemenlik sağlamak için bitip tükenmek bilmez yöntemlere başvurmuşlardır. Bu savaşları tetikleyen birçok faktör vardır. Ekonomik, siyasal, kültürel, stratejik ve coğrafi konum. Yerküresine salt egemen olma hırsını dizginleyemeyen, megaloman bir egoya sahip olan şizofrenik kral, hakan, kağan, sözde demokratik yollarla işbaşına gelen liderler, yönettikleri dünya insanlarına kan, gözyaşı, yoksulluk, sefalet ve kaos getirmeye sebebiyet vermişlerdir. Peki bu vasatın oluşmasında sessiz kalarak cari durumu içine sindiren halkların bu durumuna ne demeli! Halklar; kendileri hakkında karar verme yetkisini sınırsız kullanmaya kalkışan despotlaşmış yukarıda sıfatlarını saydığımız zevat hakkında sesini yükseltmemiş ve yükseltmediği sürece daha çok bu zilleti yaşamaya mahkum olacağını idrak etmezler mi?!

Sanal âlemden reel âleme geçişi akıllıca yapmazsak, kendi hülyalarımızda debelenmeye devam ederiz. Günümüzde yaşadığımız olayların künhüne nüfuz etmezsek ya da edemezsek, rüzgârın esişine göre yön alan kuru yaprak konumundan asla kurtulamayız. Oyunu kurgulayan küresel güçlerin sahnelediği bu oyunda figüran mı yoksa oyunu bozan taraf mı olacağız? Gündemi belirlenen milletler gündem belirleyen milletlerin maskarası olmaktan kurtulamazlar.

Bugün Müslüman coğrafyasında yaşanan çaresizlik hali bu durumu yeterince açıklamıyor mu?

Akıllarını, iradelerini ve iktidarlarını başkasına ipotek etmekte bir beis görmeyen uzaktan kumandalı sözde kral ve yöneticilerin düştükleri acınası halleri ne ile açıklayacağız.

Oysa şu anda efendi kabul ettikleri devletler, onlar gibi nice kukla yöneticileri işlerini gördüğü sürece arkalamış, postası çıkınca da tarihin çöp sepetine atmaktan zerrece bir sakınca görmemişlerdir.

Ama yaşananlardan ders almayı beceremeyen aklı bir karış havada olan bu eşhas, düştükleri zillet çukurunda debelenip durmaktadırlar.

Başkasının sofrasındaki kemiklere talip olanlar bu aşağılayıcı durumdan yazık ki kurtulamazlar.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    Yükleniyor..
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.