Silah bırakma çağrısı önemli olduğu kadar siyasal olanın ulaştığı zemini ve seviyeyi de gösterir... Bu aynı zamanda Türkiye'nin ulaştığı uluslararası konumu ve edilgen siyaset tarzından etken siyasal tarza yönelik gelişimi gösterir. Irak ile geliştirilen siyasal tarz, Suriye'de yaşanan değişim ve PKK'nın silah bırakması çağrısında bulunan kurucusu Apo'nun çağrısı bölgesel yeni bir siyasete geçişin ayak sesleri. Bu işaretler güçlendikçe bölgede sömürü düzeni sona ererken bölge kendi kültürel kodlarına dönüş yolunda emin adımlarla ilerliyor olacaktır.
Bu siyasal gelişmeleri destekleyen entelektüel adımları atacak bir iradeye olan ihtiyaç bedihidir. Bölgesel dinamikleri kültürel dinamikler belirleyecektir. Modern düşünce ile zehirlenme belirtileri taşıyan bölgesel siyaseti belirleyen düşünce ve siyasal bakışı değiştirme iradesi gösterecek bir iktidar elitlerine ihtiyaç var. Bunu besleyecek akademik ve entelektüel güce de...
Ciddi bir dönüşüm geçiren uluslararası sistem ve kültürel dinamikler kadar geleceğe dair beklentileri de dikkate alan ciddi bir düşünme ameliyesi ise zorunlu olmaktadır. Çünkü ortaya çıkan geleceğe dair siyasi, iktisadi, sosyolojik ve yaşam kodları ile Müslüman dünyanın taşıdığı değerler inançlar ve yaşam kültürü uzlaşma kabul etmez bir yapıya sahiptir...
Gücün el değiştirmeye başlaması kadar bilginin de el değiştirmesinin zemini kurulmalıdır...
Tarihi fırsatları kaçıranlar kaybetmeye mahkûm olurlar. Dünya bir dönüşüm yaşarken bizde kendi dönüşümümüzü kendi düşünce yapımız ve irademiz ile yapmalıyız. Son iki yüz yılda yeni ele geçen bir fırsat bu. Batı her hâli ile tükenirken bütün dünyayı tüketmeye maruz bırakmak istiyor. Buna izin vermemek şarttır. Bu şartı sağlayacak olan taktiksel destekli bir stratejiye ihtiyaç vardır.
Bu bölgenin entelektüel kesimi aydın akademisyen âlim ve siyaset düşünürleri elini taşın altına sokmaya cesaret etmeleri elzemdir. Zengin sınıfı ile iktidar sınıfı da sahiplenmeli ki ortaya güçlü kalıcı derinliği olan kuşatıcı bir hareket ortaya çıkabilir olsun...