Bu coğrafyanın insanları ruhen, zihnen beslendiklerini iddia ettikleri İslam kültür medeniyetinden ne kadar nasiplendikleri ortada değil mi?

Ne aile yaşantıları, ne sosyal/siyasal anlayışları, ne ekonomik/ticaret ilişkileri ne de düşünüş biçimleri beslendiklerini izhar ettikleri medeniyetle alakaları yoktur.

Her alanda bir keşmekeşlik, kaos, başıbozukluk, nemelazımcılık, sorumsuzluk, güvensizlik ve şuursuzluk adeta kanıksanmış ve kabullenilmiş durumdadır.

Sayıca bir hayli kalabalık görülen bu sözde İslam coğrafyasının devletleri, öylesine etkisizler ki, sahip oldukları gücü fark edemeyecek kadar basiretleri/firasetleri bağlanmıştır.

Olup bitenler karşısında adeta kafasını kuma gömen deve kuşu misali, her şeye ve duruma karşı zihinsel ve bedensel felci yaşamaktadır…

Acziyetlerini itiraf edercesine, zulmüne maruz kaldığı batılı emperyalist devletlerden, yaşanan vahşetlere müdahale talebinde bulunmaktadırlar.

Onların bu durumunu gören emperyalist küresel güçler daha da şirretleşmektedirler.

İzzet ve şerefi batıl devletlere payandalık yapmakta arayanlar, hem izzetlerini hem de şereflerini yitirdiklerini er ya da geç göreceklerdir.

Oysaki inandıkları değerlere kalpten sadakatle bağlı olsalardı, her türlü zulmü reva gören emperyal güçler bu cüreti gösteremezlerdi.

Batılı efendilerine öykünen, onlara şirin görünmek için her türlü dalkavukluklara başvuran bu karakter yoksunu sözde İslam ülkelerin liderleri, günü gelince peşlerinde koşuşturdukları efendileri tarafından zelil ve hakir bir şekilde terk edileceklerini fark ettiklerinde, iş işten geçmiş olacaktır.

Bunca yaşanmış örneklere rağmen, hala koltuklarını koruma uğruna her değerlerini feda etmekten bir beis görmüyorlar.

Bu karakterdeki ezik kişiler, efendisiz yaşamayı beceremeyen ve karanlıktan beslenen ufuksuz, vizyonsuz basit kişiliklerdir.

Bu coğrafyanın yiğit ruhlu, bilgi donanımlı, bilinç düzeyi yüksek, cesur, kararlı, ufku açık, geçmiş ve geleceği harmanlamayı içselleştirmiş yüreklere gereksinimi vardır.

Bu coğrafyanın böylesine hasletlere sahip gençlere gebe olduğu/ olacağı umudunu yüreğimin derinliklerinde hissediyor/ inanıyorum.

O doğacak nesle yürekten selamlar olsun.