SON DAKİKA
Hava Durumu

Benim köylüm…

Yazının Giriş Tarihi: 09.08.2024 11:37
Yazının Güncellenme Tarihi: 09.08.2024 11:37

Ne demişti bir bilen?

“Benim köylüm, benim işçim, benim memurum”

Ne halde o benim köylüler?

Okuyun dostlar…

Mustafakemalpaşa ve Karacabeyli çiftçiler bu kez seslerini ve traktörlerini yükseltti.

Bir Perşembe gününü seçtiler. Mustafakemalpaşa’nın ilçe pazarıydı ve köylülerin, ilçeye alış veriş için geldikleri gündü.

Gün önemliydi ve doğru seçilmişti.

Yoğunluğun olacağı belliydi.

İyi hazırlanmıştı Mustafakemalpaşa ve Karacabeyli köylüler.

Onlar Atatürk ve İnönü zamanında Milletin Efendisi idi.

Köylerinde okullar, hekimler, hemşireler vardı.

O zamanlar değer vermişti ülke yöneticileri köylüye.

Ailece gecelerini gündüzlerine katarak ektikleri, suladıkları gözleri gibi korudukları ve büyütüp satmak istedikleri ürünlerini yok pahasına almak istiyordu ağalar.

Oysa köylü satacakları ile çocuğuna düğün yapmayı, torununu sünnet ettirmeyi planlıyordu.

Yok diyordu ağalar…

“Size bu kadar para. İster verin ürününüzü, ister dökün”

Yorulmuş, nefes alamaz hale gelmişti.

Köyde çay 5 lira olmuştu. Kasabaya indiğinde en ucuz çay 7,5 lira.

Ya domates?

Kilosu 1.70 kuruş.

Kasabaya indiğinde kaç kilo satmışsa 1 bardak çay içebilecekti?

4,5 kilo.

Harbiden utanmaya, sokağa çıkamamaya başladı Köylü Mehmet.

Ürünü para etmemişti, cebinde kahveye gittiğinde çaya verecek parayı düşünmeye başlamıştı.

Yoruldu, sıkıldı Milletin Efendisi.

Çare sokaklardı.

Bindiler traktörlerine, bastılar kornalarına ve “hakkımızı almayı ve insan gibi yaşamayı istiyoruz” demeye başladılar.

Gürdü sesleri.

Traktörlerinin korna sesleri de bu kez farklıydı.

Mustafakemalpaşa Ziraat Odası Başkanı Mehmet Aydemir bakın neler dedi…

“Kayhan Abi; bu davranışımızla ses getirdik. Bizleri gören Türkiye’ nin her yerinden ziraat odaları başkanları arayıp, tebrik ettiler. Çünkü hepimizin sorunları aynı. En az 5 bin köylü katıldı haklı yürüyüşümüze. Fabrikalar 1 lira 70 kuruşa düşürdüler. Oysa taahhütleri 3 lira 60 kuruştu. Sözlerinde durmadılar. Domates hasatı başladı. Bugün 8 römork topladım, dördünü alıyorlar, dördünü serbest bırakıyorlar. Bu büyük sıkıntı. Tarım ve Ticaret bakanlıkları fabrikalara kota koydu. Biz sanayi domatesinde dünya da 3. Avrupa’ da 2. İdik. Ne acı ki son üç yıldır pazarda yokuz. Ticaret Bakanlığının bir hatasını köylü ödüyor. Biz üretmeyi biliyoruz. Ve en iyisini de yaparız. Kayhan Abi ne yazık ki anlık düzeltme yapılıyor. Biz bunu istemiyoruz. Vali Bey bakanlığımızla görüştü ve gerekenin yapılacağı sözünü verdi. Bizlerde teşekkür ettik. Ancak hükümetimiz kesin çözüm bulmalı ve bundan sonra ki yıllarda köylü üzülmemeli, sıkıntı yaşamamalı.”

AK Parti Bursa Milletvekili Refik Özen bundan sonraki süreçle ilgili açıklama yaptı…

“İlk etapta 25 bin ton salçalık domates alımı yapılacak. Bu sene salçalık domates fiyatlarıyla ilgili yaşanan sıkıntı var, onun farkındayız. Bundan üç sene önce de buna benzer durum ortaya çıktığında biz yine o zaman Mustafa Esgin vekilimiz ve il başkanımızla devreye girip fiyatın regülasyonu anlamında müdahale etmiştik. Kaldı ki Mayıs ayında Ticaret Bakanlığımız özellikle salçada, patates ve soğanda ihracat kotasını da kaldırdı. Görüşmeler neticesinde ilk planda 25 bin ton domates alımı gerçekleştirerek piyasanın regülasyonunda katkı sağlayacağız. Bu ilerleyen süreçte ihtiyaç halinde devamı olacak. Çiftçilerimiz tepkilerini dile getiriyorlar. Onları da anlayışla karşılıyoruz. Bunun provoke etmek isteyen, siyaseten kendine malzeme çıkartmak isteyenlere de müsaade edilmemesi gerekiyor. Biz sürekli çiftçilerimizle, ziraat odası başkanlarımızla irtibat halindeyiz. Bakanlarımız, valimiz, milletvekili arkadaşlarımız bu sorunun çözümünde elimizden gelen gayreti ortaya koyduğumuzu ifade etmek istiyorum. Süreci hep birlikte takip edeceğiz”

En önemlisi de Bursa Valisi Mahmut Demirtaş’ın emekçilerin yanına gidip, onların isteklerini ve beklentilerini dinlemesi.

Bu çok güzeldi.

Vali Bey; sözler verdi ve üreticiye desteğini gösterdi.

Velhasıl dostlar şimdilik sular durulmuşa benziyor.

Verilen sözler tutulursa geçici de olsa sorun çözümlenecek.

Ya önümüzdeki yıl?

İşte orasını ne üretici, ne de ziraat oda başkanları bilmiyor.

Asıl sorun da bu zaten?

Günlük, sezonluk değil; ömürlük yaşamak istiyor Milletin Efendisi.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    Yükleniyor..
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.