Takım ikinci yarıya 1-0 önde başlıyor; 46. Dakika başladı ve Kütahya bastırıyor. Hele 52 dakika var ki o pozisyon nasıl kaçtı anlatabilmek mümkün değil.
Atakta iken Mücahit topu kaptırdı; takım olarak ileride olan Bursaspor’u eksik yakaladı Kütahyaspor ve hızlı çıktı. Kaleci Anıl ön direkte kaldı, ortada topla buluşan Kütahyaspor’lu oyuncu kaleye 2 metre uzaklıktan topu üstten auta attı.
İşte o an başladı ve 65. Dakikaya kadar üstün olan taraf deplasman takımıydı.
Ataklar üst üste gelirken; hepimiz “eyvah” derken bir anda hareketlendi, hareketlendirdi Teksas- Maraton- kale arkası- sosyete.
Kulakları sağır eden bir destek ve silkelenen bir takım.
O ana kadar sahada yürüyen Mücahit’te kendine gelmişti!
69’da önüne gelen topa öyle vurdu ki Kütahyaspor kalecisi Taylan, bizim gibi seyretmek zorunda kaldı.
Taraftar bu golle coşkusunu giderek artırmıştı.
Kütahyaspor’lu 500 kadar taraftar da oturmuş Bursaspor taraftarlarının desteğini ve şovunu imrenerek seyrediyordu.
İşte bu gazla oynamaya başlamıştı Bursasporlu oyuncular. 77. Dakika da ilk 11’de oynamasını beklediğimiz sağ kanat Hamza Gür füzeyi attı ve sonucu belirledi.
Tabela 3-0 olunca Kütahyasporlular oyundan iyice düştü ve Bursasporlu oyunculara bıraktılar yeşil zemini.
Özlüce’de gezer gibi sağdan- soldan; ikiye birlerle Kütahya kalesine geliyor, pozisyona giriyor ve rakip ceza alanında basmadık yer bırakmıyordu Bursasporlu oyuncular.
Bencil olmasa Hamza Gür, Bora Yılmaz- İlhan Depe ve Abdullah; maç 6-7 olurdu.
Hani bir söz var ya…
Bir sıfır olsun bizim olsun.
3-0 oldu, bizim oldu.
Ancak şunun ısrarla belirtmeliyim.
Bursaspor; ilk yarıda ve Bursaspor taraftarının müthiş desteğe başlayıp 3-0’ı bulana kadar iyi futbol oynamadı.
Yukarıda belirttiğim gibi özellikle 46- 69 arası futbol oynayan Kütahyaspor’du.
Önde bastılar, hataya zorladılar; pas yaptılar ve oyunun hakimi oldular.
Biz ise gol yememek için dua ediyorduk.
Onlar için tek eksik bizim ise ellerimizi açıp olmasın diye dua ettiğimiz goldü.
Bu arada 63. Dakika da oyuna giren Sedat’ta takımın toparlanmasında en öndeydi.
Arkadaşlarıyla saha içinde konuştu; bastı, pas verdi, gol pozisyonu yarattı ve Batalla’ya mesajı yolladı.
Orta alan da ben ilk 11’de başlamalıyım diyordu.
Kısacası iyi oynamıyor; taraftar desteği ve bireysel yeteneklerle maç kazanıyor; şansımıza ve kalecimizin iyi oyunuyla gol yemiyoruz.
Başkan Enes Çelik ve yönetim bir çare bulmalı.
Yoksa bu takımın deplasmanlarda işi zor.
Ve Başkan Enes Çelik’in sözüyle bitirelim yazımızı…
“Taraftarımızın performansı muhteşemdi. İnanmış bir şehir var!
Biz de, sizler de inandınız başkan.
İçerdeki bazılarının da kulaklarına siz anımsatın bunu.
Sezon başında bu yana yazıyor, söylüyorum…
Bu takım sizlerle ve taraftarla şampiyon olur.