Mustafakemalpaşa Rumeli Halk Oyunları ve Kültür Derneğinin 25. Yılı coşkuyla katıldı.

“Rumeli Onur Gecesi” dediler.

Ayrı heyecan vardı Dernek Başkanı Necip Şen’de.

Onurlu ve mutluydu…

"Bugün burada, Bursa'dan Bosna'ya, Mustafakemalpaşa'dan Üsküp'e uzanan muhteşem bir sevgi selini, muhabbet deryasını izleyeceğiz. Burada hamuru acıyla, çileyle, aşkla, sevdayla, dayanışmayla yoğrulmuş, ebedi ve ezeli kardeşliğimizi göreceğiz. Bu akşam bu meydan Rumeli'nin neresine gidersek gidelim, önümüzü kesip 'Türkiye'nin taşına, toprağına selam' diyen akıncı çocuklarını göreceğiz. Bu akşam bu meydanda Serdengeçtilerin emanetleriyle birlikte sayıları 100 milyonları bulan Türkiye aşıklarının temsilcilerini izleyeceğiz. Rumeli milletin yüreğinde hiç kapanmayacak bir yaradır. Ve bu yarayı en iyi tarif eden yazar Rıfkı Atay’dır. Ne diyor Atay? ‘Eski Türk şarkılarının aksettiği ve çarıklarının çürüdüğü dağlar. İşte şu ufuk çizgilerinin arkasında Manastır, Eyüp kadar Türk olarak alıştığımız Manastır. Ötede Kosova, Üsküp, başımın içini Osmanlı haritasının sert dalgaları karıştırıyor. Her adımda bir kalp kırığı bırakıyorum.’ Dostlar; Trakya'nın ötesinde bulunan tüm ülkeleri ziyaret ettim. Rumeli'nin her taşını, her camisini, türbesini, çarşısını bir nakış misali ilmek ilmek kalbime işledim. Her nefeste ülkemizin güçlenmesi için dua eden Murad-ı Hüdavendigar'ın yetimlerini gördüm. Yaşadıkları nice zulmün ardından dillerine, dinlerine, kültürlerine dört elle sarılan kahramanları gördüm. Her sabah hayata yeni bir umutla başlayan kızçeleri, kızanları, kadınları, vakar timsali babaları gördüm. Rumeli'de Bursa'yı, İstanbul'u gördüm. O topraklarda tüm haşmetiyle medeniyetimizi, Türkiye'yi ve Türk milletini gördüm. Bizlere uzun yıllar dinletilen bir büyük plakta, gramofon iğnesi, hep aynı cızırtılı noktaya takılarak beynimizi törpüleyen emrini tekrarlıyor: Rumeli’yi, Kırım’ı, Kıbrıs’ı, Kerkük’ü, Azerbaycan’ı Türkistan’ı unutalım! Rumeli’yi nasıl unutabiliriz? Kanımıza iliğimize işleyen Rumeli Türkülerini hangi dil susturabilir? Rumeli’nin mezar taşlarında bile, bayrağımızın Ayyıldız’ı, papatya gibi açılırken, gözlerimizi onlardan nasıl kaçırabiliriz? Yavuz Bülent Bakiler üstadın deyimiyle; Rumeli’yi unutmak, kendimizi inkâra çalışmaktır. Bu, yeni aydın tipimizin, uçurumu lafla doldurma gayretidir. Anadolu da hür ve müstakil yaşamak için Rumeli’yi unutamayız!”

Önemli ve duygu yüklüydü Başkan Necip Şen’in sözleri.

Konuşurken kendisi gibi, konukların da gözleri dolmuştu.

Türk farklıdır.

Ne Arap’a benzer, ne ABD’liye, ne İngiliz’e.

Türk; Türkleri bulur, sever, korur.

Her ne olursa olsun vatanını terk etmez. Ülkesini canı uğruna savunur.

Türk olmak Yüce Allahımızın bizlere en büyük armağanıdır.

Ve…

Mustafakemalpaşa Rumeli Halk Oyunları ve Kültür Derneği Başkanı Necip Şen’in de dediği gibi…

“Rumeli'nin neresine gidersek gidelim, önümüzü kesip 'Türkiye'nin taşına, toprağına selam' diyen akıncı çocukları.”

Türk gibi olmak.

Cesaretli, merhametli; yetimi koruyan, kollayan; hainlerin karşısına aslanlar gibi dikilendir Türk.

Bu arada etkinliğe katılan ve derneğe verdiği büyük katkı nedeniyle Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Şükrü Erdem’e günün anlamını belirten bir onurluk verildi.