İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa’nın önemli sıkıntılarından birine daha el attı.

Neydi o?

Ulaşım.

Bir panel düzenlendi.

Panelde, ulaşımın geleceğini, kent içi ulaşım sorunları, çözüm yolları bilimsel ve teknik olarak değerlendirildi.

Açılış konuşmasını İMO Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Atilla Erdem yaptı…

“Bursa’nın ulaşım sıkıntısı sadece trafik problemi değil. Yaşam kalitesini doğrudan etkileyen, çevresel, ekonomik ve toplumsal boyutları olan çok yönlü meseledir. Bu soruna mühendislik problemi olarak değil, bütüncül bir şehircilik meselesi olarak yaklaşmak durumundayız. Bursa, tarih boyunca ticaretin, üretimin ve kültürün kesişim noktası olmuş hem Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk başkenti hem de Türkiye’nin bugünkü sanayi lokomotiflerinden biri olarak özel bir konumda yer almaktadır. Ancak bu hızlı gelişim, beraberinde çeşitli sorunları da getirmiştir. Bunların başında ise kuşkusuz ulaşım altyapısındaki yetersizlikler, kent içi trafik yoğunluğu, erişilebilirlik sorunları, toplu taşımanın verimsizliği ve çevresel etkiler gelmektedir. Bugün Bursa’da yaşanan ulaşım problemleri; sadece bir yerden bir yere gitmenin zorluğu değil, aynı zamanda yaşam kalitesinin düşmesi, iş gücü kaybı, sosyal eşitsizliklerin derinleşmesi ve karbon salımıyla birlikte ekolojik dengenin bozulması gibi çok katmanlı sorunları da beraberinde getirmektedir. Ulaşım, bir kentin damar sistemidir; bu sistem ne kadar sağlıklı olursa, kentin genel yaşam dinamikleri de o kadar düzenli işler. Ulaşım sistemlerini tartışırken salt bir mühendislik meselesinden bahsetmiyoruz. Akademik bilgi, yerel deneyimle buluştuğunda kalıcı ve uygulanabilir çözümler ortaya çıkabilir.”

İMO Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Atilla Erdem, Bursa’nın ulaşım ve trafik durumunu etkileyebilecek faktörler ve muhtemel gelişmelerin şu şekilde değerlendirilebileceğine de değindi…

“Toplu taşıma sistemlerinin geliştirilmesi. Hızlı tren projesi. Akıllı ulaşım sistemleri. Alternatif ulaşım modlarının artışı. Araç sahipliği artışı. Sanayi bölgelerindeki yoğunluk. Kentsel dönüşüm ve trafik. Ulaşımda sürdürülebilirlik. Erişilebilirlik ve kentsel bütünlük. Bursa’nın ulaşım problemi, yalnızca merkez ilçelerin değil, tüm kentin sorunudur. Nilüfer’de yaşanan bir ulaşım aksaklığı, Osmangazi’yi de Yıldırım’ı da Mudanya’yı da etkiler. Bu nedenle çözümün de parçalı değil, bütüncül olması gerekir. Unutulmamalıdır ki, ulaşım yalnızca bugünü değil, geleceği de şekillendirir. Eğer bugünden planlama yapılmazsa, sadece yol yaparak ulaşım sorunlarını çözmek mümkün değildir. Ulaşım sorunlarını sadece şikâyet ederek değil, çözüm üreterek aşabiliriz.”

Ve son söz…

“Bursa’mızın diğer büyükşehirlere yapılan yatırımlarla kıyaslandığında ihmal edildiği göze çarpmaktadır. Oysa ki nüfus yapısı, gelişmiş sanayisi ve ülke ekonomisine verdiği katkı göz önünde bulundurulduğunda Bursa’nın hak ettiği yatırımları almasının zamanının gelip de geçmekte olduğu aşikardır. Bursa’nın tüm dinamiklerini 2050 Anayasası’nda şeffaf, gelecek nesillerimize yaşanabilir bir Bursa hedefine davet ediyorum”

Gerçekler bunlar.

Söylediği her kelimesine katılıyorum.

Acı sözleri; dinlemekte, konuşmakta insanın yüreğini acıtır.

Ancak…

Birileri gerçekleri ortaya koymalı ve doğrular üzerinden zaman yitirmeden çalışılmalı.

Bundan sonra konuşma değil, iş yapma zamanıdır.

Acı gerçeklerle yüzleşme yerine güzel işlerle birbirimizle selamlaşalım.

Birileri Bursa’yı daha yaşanamayacak şehir haline getirmeden gereken acil olarak yapılmalı.

Bursa’yı sevenler acı gerçeklerle değil, güzelliklerle yüzleşmeli.