SON DAKİKA
Hava Durumu

Ne arayan ne soran var…

Yazının Giriş Tarihi: 22.08.2024 11:51
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.08.2024 11:51

OLAY Gazetesine yeni başladığım yıllardı. 1980’in sonları.

Köylü telefon açtı, gittim.

O zaman Mustafakemalpaşa temsilcisiyim ve Ovaazatlı’ dan çağrılmıştım.

Oturduk kahveye ve dert dinledik. Ağlıyordu köylü.

“Abim” dedi; Hüseyin Emmi; almış tartıyı eline, koymuş 1 kilo domatesi tartının bir kefesine, seslendi kahvesi Recai’ye… “Reco 1 bardak çay getir.” Abim; ben bu 1 kilo domatesi satarsam, bir bardak çay içebileceğim.”

Kahvedekiler hep birlikte seslendi…

“İşte köylünün hali.”

Üzülmüştüm.

Yıl 2024.

Aşağıda ziraat oda başkanlarının açıklamaları.

Okuyun dostlar…

Mustafakemalpaşa Ziraat Odası Başkanı Mehmet Aydemir…

“Mustafakemalpaşa ve Karacabey’de kapanan salça fabrikaları var. Ne yazık ki; Eylül’ün 5’in de kapatılacak fabrikalar olduğu bilgisi geliyor, kapanmamalı, kapatılmamalı. Bakın şimdi geçen yıl piyasalar iyi iken sözleşmesini tamamlamayanı tehdit ettiler. Geçen yıl taşıdıkları ürünün yüzde üç fireli geçen araçlara bu sene “geçemezsin” diyorlar. Oysa yüzde üç fire normaldir. Tarım Kredi ve Türk Şeker, TAT. Buralara bağlı kalmamalı üretici. Açılmayan, çalışamayan ya da kapanacak durumda olan fabrikalara yönlenmeli. Yetkililer bunu desteklemeli. Geçici çözümlerle köylünün sorunları bitmez . Bakanlığın hazırladığı tip sözleşmeyi fabrikalar uygulamıyor. Tarım İl müdürleri sözleşme örneklerini almalı ve denetlemeli. Ve en önemlisi de fabrikalar çiftçiye boş senet imzalatıyor. Bu arada Tarım Kredi borcu olanlardan alım yapıyor. O da 3 lira 50 kuruştan değil, 2 lira 50 kuruştan alıyor. “O da bir römork alırım, herkese de söyleme” diyor. Yani her üreticinin ürünü alınmıyor. Bazı fabrikalar taahhütlerinin yüzde 10 unu geri çekti. Karpuz, kavun tarla da kaldı. Mustafa Bozbey’den yine de Allah Razı olsun diyoruz. Şu anda ne acı ki arayan da yok, soranda yok. Daha da zorlanacağız, sıkışacak ve hacizlerle karşılaşacağız. Açık ve net Kayhan Abi; bu kış çiftçi için çok zor geçecek, görünen o.”

Yenişehir Ziraat Oda Başkanı Sadi Aktaş’ın

“3 lira 4 lira serbest piyasa çiftçiden alıyor. Ne yazık ki markette aynı biber 30-40 TL. Biberin maliyet kilosu 11 lira. Yenişehir’de 24 bin dönüm biber ekili. Köylü üretiyor, satamıyor. Sattığında para kazanamıyor. Çiftçi günlük kurtarılıyor. Çiftçinin şu anda Ziraat Bankasına- Tarım Krediye borçları var. Gübre, mazot alıyor. Sıkıntı büyük. Hayvancılarımız da zorda. Marketlerde etin, sütün, domatesin, biberin fiyatı düşmüyor. Ekonomi ne acı ki çöktü, paramızın değeri de düştü. Çiftçi ne yapacağını bilemiyor. Maalesef Türk lirasının hiç değeri yok. Ne yazık ki TV’lerde açıklandığı zaman “ne kadar çok para veriyorlar diyorlar” 15 yıldır anlatıyorum. Tarım Bakanı ne kadar domates, biber, fasulye, şeftali ekildiğini dahi bilmez. Bizim için de bu kış çok ama çok zor geçecek.”

Ülke ileriye gitmeli halkın refah seviyesi artmalı.

Gelişmiş ülkelerde öyle olur.

Ya bizde?

Ne dedik?

80’li yıllar. 1 kilo domates, bir bardak çay.

Ne diyor Mustafakemalpaşa Ziraat Odası Başkanı Mehmet Aydemir?

“3 lira 50 kuruştan değil, 2 lira 50 kuruştan alıyor.”

Yıl 2024.

Köylü Hüseyin Abim; alırlarsa 3 kilo domates satacak ki bir bardak çay içebilsin.

Hani Rahmetli Kayahan yemin ettim şarkısında söylüyordu ya…

“Bir ara, bir sor Allah Aşkına”

Deniyor ya…

Nereden nereye?

Bir arayanı, soranı dahi yok Milletin Efendisini.

Hüseyin, Ahmet, Mehmet, Sadi başkanlar arayanınız soranınız, ürününüze değer verenleriniz çok olsun.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    Yükleniyor..
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.