Seçimi kaybetti.

Nedenini sorduğumuzda netti yanıtı ve basın toplantısında da aynı cümleleri kurdu.

“Kayhan Abi; Bursa'da 505 bin 650 seçmen oy vermedi. Yani; bir önceki seçime göre 210 binden fazla sandığa gelmeyen insan var. Örneğin 2019 senesindeki yerel seçimlerde 58 bin 666 geçersiz oy varken 2024'te 76 bin 452 olmuş. Seçmen sadece Bursa'da değil, Türkiye'de de aynı sesi çıkardı. Rahmetli Demirel'in 'tencere ve ceple oynanırsa netice sıkıntı olur' gibi böyle belirli söylemleri var. Sandığa gitmeme oranının anormal derecede arttığını görüyorsunuz. Görev sürem boyunca çeşitli zorluklarla mücadele ettik. Sırtımda kamburum yok. Tüyü bitmemiş yetimin hakkı olarak gördük. Allah'a hamdolsun müthiş derecede rahatım. Dolayısıyla sorumluluk sahibi insanların sorumluluk sahibi gibi hareket etmesini özellikle istirham ediyorum.”

Şurası net…

Alinur Aktaş hakkında bir kişi; “o hırsızdır, o birilerine Bursa ovasını peşkeş çekti, yetimin hakkını yedi” desin ve ispatlasın; hep beraber gidelim hesap soralım.

Dediği gibi belediyenin parasını tüyü bitmemiş yetim hakkı gibi gördü.

Belediyenin ekonomik durumu hakkında da net açıklama yaptı Aktaş…

O konuyu internet sitelerinin ve gazetelerin haber bölümlerinde okursunuz dostlar.

Bursa’da konu aynı.

31 Mart 2019 tarihine bakalım.

AKP yüzde 49.62, CHP yüzde 47.03 oy almış.

O tarihte 1 milyon 810 bin 393 kişi oy kullanmış.

Gelelim 31 Mart 2024 tarihine…

AK Parti’nin oy oranı yüzde 38.35, CHP’nin oy oranı yüzde 47.62, 

Beş yıllık sürece baktığımızda CHP’li Belediye Başkanı Mustafa Bozbey oylarını çok artırmış değil. AKP ise resmen erimiş.

Bursa'da 505 bin 650 seçmen sandığa gitmedi.

İşte fark burada.

1 Nisan tarihinde yazdım, yine belirtelim…

Yurttaş direk kırmızı kart gösterdi AKP yetkililerine.

Ne demişti biri?

“Uzaya yol yaptık desek inanırlar.”

Yıllar önce ne denmişti?

“Şapkamı koysam yine kazanırım.”

Ne demişti iktidar partili bazı kişiler?

“1 kilo yerine 250 gram alın.”

Kandıramadınız bu kez yurttaşları.

Alamıyor, yiyemiyor; sağlıklı beslenemiyor vatandaş.

Gece yarısı et, yağ, peynir kuyruğuna giriyor.

Pazar da atık topluyor.

Sonuç…

AKP’ye sarı değil, kırmızı kart dedi yurttaş.

İşte burada şunu yazarak belirleyelim yazımızı

Alinur Aktaş’ın dediğini, bildiğini herkes biliyor da güç zehirlenmesi insanları tam zehirliyor, yanlış yapmaya sürüklüyor ve insanlara tepeden bakmanın, küçük görmenin cezasını ağır kesiyor yurttaş.

Kesti mi?

Evet.

Ve…

Mustafa Bozbey.

Görevdesin.

Güç zehirlenmesi yaşama ve çevrendekilere de yaşatma.

Yaşadın, gördün, başına da geldi.

Yurttaş; şımaranı, verdiği sözleri tutmayanı cezalandırmayı çok iyi biliyor.

Hani bir söz var ya…

Neydim, ne oldum, ne olacağım?

Sakın unutma.

Halkın yanında ol, telefonların herkese açık olsun, ulaşılabilir ol. Yanlış yapma ve seni yanlışa sürüklemeye çalışanları yanına dahi sokma, belediye de yapacağın her ihale de halka açık olsun.

Sonra mı?

Örnek ortada.

Mansur Yavaş gibi örnek olursun.