Yeni yılın ilk aylık değerlendirme toplantısında afet yönetimi, çevre yönetimi ve mali yönetim alanlarında yapılan çalışmaları kamuoyuyla paylaşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey.
Önce Bolu Kartalkaya, Uludağ ve önceki gün olan deprem vardı gündemde…
“Uludağ’da raporlar Turizm Bakanlığı’na ve ilgili yerlere gönderildi. Uludağ İtfaiye binasında 18 personelimiz, 3 aracımız var ve 2 dakikada otellere ulaşabiliyorlar. Tespitleri Bakanlığa iletiyoruz, iletmeye devam edeceğiz. Bursa aktif fay hatları üzerinde bulunuyor ve 1855’deki büyük deprem düşünüldüğünde periyod yaklaşıyor. Önemli ve stratejik bir kentte olduğumuzu, çevresiyle ve havasıyla sorunların yaşandığı bir kentte olduğumuzu bilerek hizmetlerimizi yapmamız gerekiyor. 99 depremini yaşadık ders alamadık. 6 Şubat’ı yaşadık. ‘Umarım bundan ders alırız’ dedik. Ders ala ala da ailelerimizde ocaklar sönüyor. Biz bunları hak etmiyoruz. Hepimizin sorumlulukları var. Bu sorumlulukları yerine getirmek zorundayız.”
Başkan siz başlatın, yurttaş arkanızdan gelsin ve denetleyin.
Başımıza gelmeden olmaz bu işler.
Yüce Allah felaketlerden korusun. Ancak bizler ne kadar yazsak, söylesek, uyarsak ta umursamıyor yetkililer.
Ne zaman başımıza geliyor ondan sonra önlemler alınıyor.
Buna bir örnek…
“Geçen hafta yurtdışından 7 itfaiye aracı almıştık. Bursa’da günlük 30’a yakın yangın ihbarı alıyoruz. Ağırlıklı olarak elektrik kaynaklı yangınlar çıkıyor. Halkımızın, elektrik aksamlarını mutlaka gözden geçirmelerini istiyorum. Belediye Meclisi’ne önümüzdeki süreçte bir karar getireceğiz. Elektrik teknisyenleri artık sorumlu olacak.”
Güzel bir karar bu.
Başkan her sitenin yöneticisi var bunları sorumlu hale getirin. Her daire elektrik aksamını hiç olmazsa 5 yılda bir yenilesin.
Bunu kim yaptırabilir?
Yetkililer.
Konuşurken eyleme de geçin.
Başkan uzun uzun Uludağ’ı anlattı.
Eyvallah ta, OSB’ler, binalar, eski evler ne olacak?
Bunlara çözüm üretin başkan.
Konuşurken örnek verin. İşte şurada çalışma başlattık deyin.
Deprem önlemleri ile ilgili de bilgiler verdi Başkan Bozbey.
İyi de Bursa’nın yüzde 65’i kaçak.
Ne demek bu?
Denetimsiz yapılmış.
Örneğin Çalı OSB kaçak. Bursa- Mustafakemalpaşa arasındaki yolda birinci sınıf tarım arazilerin de yer alan fabrikalara, benzin istasyonlarına kim dur diyecek?
Ne yaptık 10 aydır? Bundan sonra ne yapacağız?
Güç birliği…
“Bursa’da bir güç birliği oluşturma anlayışındayız. Bu güç birliğini sivil toplum kuruluşlarıyla, sendikalarla, iş insanlarıyla, basınla ve milletvekillerimizle oluşturarak Bursa’nın sorunlarına duyarlılığı artırmak istiyoruz. Bursa’da yeni bir yönetim modeli ortaya çıkmıştır. Bu model, katılımcı, hiç kimseyi ötekileştirmeyen ve farklı dünya görüşündeki insanların bir araya gelip fikrini ortaya koyduğu bir sistemdir. Bursa bizimdir. Bursa hepimizindir”
Geçtiğimiz günlerde yapılan çok kısıtlıydı.
Görelim bakalım o güç birliğini.
“Nilüfer Çayı’na birçok sanayi bölgesinin atıkları gidiyor”
Gerçekler acıdır…
Atıklara neden olanlar kimler?
“Bursa, sanayisi ve nüfus yoğunluğu ile dikkat çeken bir kenttir. Ancak bu yoğunluk, beraberinde hava kirliliği gibi ciddi sorunları da getiriyor. Kentimizin havasını, suyunu kirleten firmaları kamuoyuyla paylaşacağımı belirtmiştim. Son aşamaya geldi. Nilüfer Çayı’na birçok sanayi bölgesinin atıkları gidiyor. Sanayi bölgelerinin arıtma tesisi olduğunu biliyoruz. Bunların atıkları olduğu gibi yine Nilüfer Çayı’na akıyor. Nilüfer Çayı, 4. derece suya dönüşmüş durumda. Bu, Nilüfer Çayı’ndan sulanan hiçbir ürünü yememek gerektiği demektir. Sulanan binlerce dönüm arazi var. Bunlar hepimizin sofrasına geliyor.”
Vay vay vay! Alırken soralım pazarcılara, nerenin suyu ile büyüttün sebzeni, meyveni? Nerenin meyvesini, sebzesini satıyorsun?
Başkan biliyorsunuz sorunu da niye almıyorsunuz önlemleri?
3-5-25 kişi hastalandıktan, öldükten sonra mı gereken yapılacak?
Geçen bir yazımda belirtmiştim…
Neremiz düzgün?
Ve ne dediniz üstte?
“Bu sorumlulukları yerine getirmek zorundayız”
Kirlilik…
“Halkımıza maalesef ‘Lütfen maske takın’ diyeceğiz. O hale geldi. İnegöl’de bugün vatandaşlar maske takmalıdır. Kestel zaman zaman alarm veriyor. O anlarda halkımız maske takmalıdır. Kestel’de de çimento fabrikasının artık kendine gelmesini istiyoruz. Atık yakan tesisler var. Filtrelerini çalıştırmıyorlar. Analizleri devam ediyor, bunları da kamuoyuyla paylaşacağız.
“Deşarj yapan fabrikaları kapatın da göreyim”
“Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nü göreve davet ettikleri için Doğu Arıtma Tesisi’ne gidilerek ceza kesildi. Bir müsilaj olmuş. Bir kurul kurulmuş. 22 maddenin 3 maddesi uygulanmamış. Onlardan bir tanesi ileri biyolojik arıtma tesisini yapmak. Büyükşehir Belediyesi olarak 2021’de müsilaj yaşamışsınız. Biliyorsunuz ama 2022’nin Eylül’ünde Doğu Arıtma Tesisinin kapasite artışını yaptırıyorsunuz. Bunu yaparken hem İller Bankası hem de Bakanlık ile birlikte yapıyorsunuz. Bu sürecin 2025’in Ağustos’unda tamamlanacağını müdürlük olarak biliyorsunuz. Yoğun yağışlarda Doğu Arıtma Tesisi’ne gelen su miktarı fazla olduğu için bir miktarının dışarıya arıtılmadan verildiğini de biliyorsunuz. Sonra yağışlı bir günde gelerek denetim yapıyorsunuz. Ceza kesiyorsunuz. Biz arıtma tesislerini yapıyoruz hiç merak etmeyin. Biz gerekeni yapıyoruz. Siz de gerekeni yapın. Deşarj yapan fabrikaları kapatın da göreyim. Her zaman belgeli konuşuyorum. Havamızı ve suyumuzu kirleten tesislere ne yapıyorsunuz? Bize açıklayın. Vatandaşın bildiğini, siz niye bilmiyorsunuz? Kirli havadan veya sudan dolayı bir vatandaşımızın başına bir iş gelmişse vebali, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün ve Bakanlığı’nındır”
“Büyükşehir’in borçlarını azaltıyoruz”
“Görüşmelerimizi yaptık. Elbette devlette devamlılık esastır. Biz bu borçları ödeyelim ama uzun vadeye yayılarak belediyelerin önündeki maddi sorunun aşılmasını talep ettik. Bir anda cephe bize döndü ve kesintiler yaşandı. Bunun nedeni, tamamen siyasi. Biz hiçbir konuya siyasi olarak bakmıyoruz. Bizim siyasi görevimiz 31 Mart akşamı bitti. Biz artık hizmet eriyiz. Hizmetle insanlarımızı mutlu etmenin yolunu arıyoruz ve bunları sağlıyoruz. Kesintilere rağmen sıkı mali disiplin uygulayarak Büyükşehir’in borçlarını azaltıyoruz. Doğru projelere harcama yapıyoruz. Bu kentte öncelikler sıralamamız değişti. Büyükşehir Belediyesi’nin borcu yüzde 9 düştü.
Ve son söz…
“Siyasetin işi, sorunlara çözüm bulmaktır”
Anlattı başkan.
Acı gerçekler yüzümüze bir kez daha çarpıldı.
İyi de o makam ne makamı?
Çözüm üretme.
Anlattığınız sorunları çözün başkan. Bakın 10 ay geçti. Sizi engellemeye çalışanlar varsa da çıkın açıklayın bizler yazalım.