Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, göreve geldiği ilk günden itibaren belediyenin makam aracını değil; kendi aracını kullanıyormuş.

Ekledi…

“İlk günden itibaren makam aracı, özel şoför ve koruma kullanmıyorum.”

Çok güzel hareket bunlar.

Seçim önü makam aracın, özel şoförün ve koruman var mıydı başkan?

Şimdi de olmaması en güzeli.

Kendi yurttaşından korkan insan olur mu?

Devam etti konuşmasına…

“Belediyenin bu kadar zor durumda olduğu bir dönemde makam aracını kullanmak içime sinmiyor. 2023 model vip olarak düzenlenmiş Ford marka bir araç. Diğeri de başkanın daha eskiden kullandığı binek otomobil. İkisi birden garajda duruyor arkadaşlarımız satışı ile ilgileniyor. Ne yazık ki belediye bugüne kadar bir finansman modeli ile yönetilmemiş; ancak içinde bulunduğumuz ekonomik zorlukları kısa süre içinde çözeceğiz. Şikâyet etmek için göreve gelmedik. İlk adımı da ben attım. Belediyeyi temsilen şehir dışına çıktığım zaman bile yakıt, yol, konaklama ve yemek gibi tüm ihtiyaçları kendim karşılıyorum. Mali açıdan zor durumdayız. Ancak gerekli dokunuş ve tasarrufları yaparak belediye hizmetlerinin aksamamasını sağlayacağız. Gelir getirici projeler üreterek, zor günleri aşacağız”

Şimdi şikayet etmedin mi başkan?

Vurdun vurdun; sonra durdun.

“Ben ne yapıyorum ya; benden önceki de bizim partidendi” diye mi düşündün?

Şu ya da bu partili olması harbiden önemli değil; önemli olan belediye kaynaklarının boşa harcanması.

Yetim hakkının yenmesi.

Her seçim önü sütten çıkmış ak kaşık gibi olanlar; belirli makamlara geldikten sonra o ak sütü karaya çevirmeyi başarıyorlar.

Nasıl yapıyor, nasıl hallediyorlar yıllardır aklım sırrım almıyor.

Bir de bunlar denetleniyor.

Harbiden denetleniyor mu?

Ağam; denetleniyorsa bu nasıl iştir?

Şu denetleyiciler söylesin, anlatsın bizlere.

Şu ortamı, belediyeleri görünce nasıl beceriyorsunuz?

Neyse yazımı tamamlarken bir kez daha aradım başkanı araçlar daha satılmamış.

Yok, mu alacak? Başkandan temiz.

Acaba Başkan Deniz Dalgıç bu sözleri arabaların ön ve arka camlarına assa mı?