SON DAKİKA
Hava Durumu

Allah’a eş koşmayın

Yazının Giriş Tarihi: 22.04.2022 10:17
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.04.2022 10:17

Bu Cuma günü sizlere Kur’ân-ı Kerim’in 17. Sûresi olan İsra süresinin 100 ila 111 ayetlerinin mealini aktaracağım. 

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

100. De ki: Rabbimin rahmet hazinesine eğer siz sahip olsaydınız, harcanır korkusuyla kıstıkça kısardınız. İnsanoğlu da pek eli sıkıdır!

101. Andolsun biz, Musa’ya açık açık dokuz âyet verdik. Haydi İsrailoğullarına sor. Musa onlara geldiğinde Firavun ona, ‘Ey Musa! dedi, senin büyülenmiş olduğunu sanıyorum!’

102. (Musa Firavun’a:) ‘Pek âlâ biliyorsun ki, dedi, bunları, birer ibret olmak üzere, ancak, göklerin ve yerin Rabbi indirdi. Ey Firavun! Ben de senin hakikaten mahvolduğunu sanıyorum!’

103. Derken, Firavun onları ülkeden çıkarmak istedi. Bu yüzden biz onu ve maiyyetindekilerin hepsini (denizde) boğduk.

104. Arkasından da İsrailoğullarına: ‘O topraklarda oturun! Ahiret vâdi tahakkuk edince, hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz’ dedik.

105. Biz Kur’an’ı hak olarak indirdik; o da hakkı getirdi. Seni de ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.

106. Biz onu, Kur’an olarak, insanlara dura dura okuyasın diye (âyet âyet, sûre sûre) ayırdık; ve onu peyderpey indirdik.

107. De ki: Siz ona ister inanın, ister inanmayın; şu bir gerçek ki, bundan önce kendilerine ilim verilen kimselere o (Kur’an) okununca, derhal yüz üstü secdeye kapanırlar.

108. Ve derlerdi ki: Rabbimizi tesbih ederiz. Rabbimizin vâdi mutlaka yerine getirilir

109. Ağlayarak yüz üstü yere kapanırlar. (Kur’an okumak) onların saygısını artırır.

110. De ki: ‘İster Allah deyin, ister Rahman deyin. Hangisini deseniz olur. Çünkü en güzel isimler O’na hastır.’ Namazında yüksek sesle okuma; onda sesini fazla da kısma; ikisinin arası bir yol tut.

111. ‘Çocuk edinmeyen, hakimiyette ortağı bulunmayan, âcizlikten ötürü bir dosta da ihtiyacı olmayan Allah’a hamd olsun’ de ve tekbir getirerek O’nun şanını yücelt!

Müfessirler, 101 ayette, meâlde geçen ‘ayet’ kelimesinin, ya ‘mucize’ veya ‘Tevrat âyeti’ demek olduğunu belirtmişlerdir ki, birinci anlayışa göre Hz. Musa’ya verilmiş olan bu dokuz mucizeyi ashâptan İbn Abbas şöyle sıralamıştır: Yılanlaşan asâ, ışık veren el, çekirge, ekin böceği, kurbağa, kan, taştan su fışkırması, denizin yarılması ve Tûr dağının İsrailoğullarını korkutması. İkinci anlayışa göre, tefsirlerde bu dokuz âyet şöyle sıralanmıştır: Allah’a eş koşmayın. Haksız yere adam öldürmeyin. Zina etmeyin. Faiz yemeyin. Büyü yapmayın. Suçsuz insanı, öldürmesi için sultana teslim etmeyin. İsraf etmeyin. Namuslu kadınlara iftira atmayın. Savaştan kaçmayın.

107 âyette, Kur’an’ın indirilmesinden önce ‘kendilerine ilim verilmiş olanlar’ daha önce indirilen kitapları okuyup vahyin ne olduğunu bilenler, peygamberlik alâmetlerini öğrenen ve hak ile bâtılı ayırdedecek bir güce sahip bulunmuş olanlar ya da Hz. Muhammed’in peygamberliğini önceki kitaplarda anlatılan sıfatlarından anlamış olanlardır.

Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.v.): “Kadir gecesini Ramazanın son on gününde arayın!” buyurmuştur.

Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise ebedi azaptan kurtuluş vesilesi olan Ramazan-ı Şerif’in son günlerindeyiz…

Ya Rabbi! Hastalara şifa, dertlilere deva, borçlulara eda, sıkıntıda olanlara da ferahlık ver Ya Rabbi.

Ya Rabbi! Sana açılan elleri, sana yönelen gönülleri, sana yalvaran dilleri boş çevirme Ya Rabbi.

Cuma’nın rahmeti ve bereketi hepimizin üzerinde olsun inşallah.

Selam ve dua ile...

                          

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    Yükleniyor..
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.