Bu cuma günü sizlere Kur’an-ı Kerim’in 27. süresi olan Neml süresinin 20 ila 39 ayetlerinin mealini aktaracağım.
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
20. (Süleyman) kuşları gözden geçirdi ve şöyle dedi: Hüdhüd’ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?
21. Ya bana (mazeretini gösteren) apaçık bir delil getirecek ya da onun canını iyice yakacağım yahut onu boğazlayacağım!
22. Çok geçmeden (Hüdhüd) gelip: Ben, dedi, senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sebe’den sana çok doğru (ve önemli) bir haber getirdim.
23. Gerçekten, onlara (Sebe’lilere) hükümdarlık eden, kendisine her şey verilmiş ve büyük bir tahtı olan bir kadınla karşılaştım.
24. Onun ve kavminin, Allah’ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm. Şeytan, kendilerine yaptıklarını süslü göstermiş de onları doğru yoldan alıkoymuş. Bunun için doğru yolu bulamıyorlar.
25. (Şeytan böyle yapmış ki) göklerde ve yerde gizleneni açığa çıkaran, gizlediğinizi ve açıkladığınızı bilen Allah’a secde etmesinler.
26. (Halbuki) büyük Arş’ın sahibi olan Allah’tan başka tanrı yoktur.
27. (Süleyman Hüdhüd’e) dedi ki: Doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız.
28. Şu mektubumu götür, onu kendilerine ver, sonra onlardan biraz çekil de, ne sonuca varacaklarına bak.
29. (Süleyman’ın mektubunu alan Sebe’ melikesi,) ‘Beyler, ulular! Bana çok önemli bir mektup bırakıldı’ dedi.
30. ‘Mektup Süleyman’dandır, rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla (başlamakta) dır.
31. ‘Bana başkaldırmayın, teslimiyet gösterip bana gelin, diye (yazmaktadır)’.
32. (Sonra Melike) dedi ki: Beyler, ulular! Bu işimde bana bir fikir verin. (Bilirsiniz) siz yanımda olmadan (size danışmadan) hiçbir işi kestirip atmam.
33. Onlar, şu cevabı verdiler: Biz güçlü kuvvetli kimseleriz, zorlu savaş erbabıyız; buyruk ise senindir; artık ne buyuracağını sen düşün.
34. Melike: Hükümdarlar bir memlekete girdiler mi, orayı perişan ederler ve halkının ulularını alçaltırlar. (Herhalde) onlar da böyle yapacaklardır, dedi.
35. Ben (şimdi) onlara bir hediye göndereyim de, bakayım elçiler ne (gibi bir sonuç) ile dönecekler.
36. (Elçiler, hediyelerle) Süleyman’a gelince şöyle dedi: Siz bana mal ile yardım mı ediyorsunuz? Allah’ın bana verdiği, size verdiğinden daha iyidir. Hediyenizle (ben değil) siz sevinirsiniz.
37. (Ey elçi!) Onlara dön; iyi bilsinler ki, kendilerine asla karşı koyamıyacakları ordularla gelir, onları muhakkak surette hor ve hakir halde oradan çıkarırız!
38. (Sonra Süleyman müşavirlerine) dedi ki: Ey ulular! Onlar teslimiyet gösterip bana gelmeden önce, hanginiz o melikenin tahtını bana getirebilir?
39. Cinlerden bir ifrit: Sen makamından kalkmadan ben onu sana getiririm. Gerçekten bu işe gücüm yeter ve bana güvenebilirsiniz, dedi.
Müfessirler; 22 ayette, Sebe’, Yemen’de dedelerinin ismiyle anılan bir kabilenin adıdır.
Muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder, çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor. (Nahl/90)
O sabredenler, kendilerine bir belâ geldiği zaman: Biz Allah’ın kullarıyız ve biz O’na döneceğiz, derler. (Bakara/156)
Ya Rabbi! Hastalara şifa, dertlilere deva, borçlulara eda, sıkıntıda olanlara da ferahlık ver Ya Rabbi.
Ya Rabbi! Sana açılan elleri, sana yönelen gönülleri, sana yalvaran dilleri boş çevirme Ya Rabbi.
Ya Rabbi! Devletimize, milletimize ve ordumuza her daim yardım eyle ve muzaffer kıl Ya Rabbi.
Ya Rabbi! Dualarımızı Alemlerin Efendisi Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.v.)hürmetine kabul ve ihsan eyle Allah’ım.
Cumanın rahmeti ve bereketi hepimizin üzerinde olsun inşallah.
Selam ve dua ile...