SON DAKİKA
Hava Durumu

‘Bu, apaçık bir iftiradır’

Yazının Giriş Tarihi: 28.04.2023 11:19
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.04.2023 11:19

Bu cuma günü sizlere Kur’an-ı Kerim’in 24. süresi olan Nûr süresinin 10 ila 16 ayetlerinin mealini aktaracağım.  

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

10. Ya Allah’ın size bol lütfu ve merhameti bulunmasaydı ve Allah, tevbeleri kabul eden hüküm ve hikmet sahibi olmasaydı (haliniz nice olurdu)!

11. (Peygamber’in eşine) bu ağır iftirayı uyduranlar şüphesiz sizin içinizden bir guruptur. Bunu kendiniz için bir kötülük sanmayın, aksine o, sizin için bir iyiliktir. Onlardan her bir kişiye, günah olarak ne işlemişse (onun karşılığı ceza) vardır. Onlardan (elebaşlık yapıp) bu günahın büyüklüğünü yüklenen kimse için de çok büyük bir azap vardır.

12. Bu iftirayı işittiğinizde erkek ve kadın müminlerin, kendi vicdanları ile hüsnüzanda bulunup da: ‘Bu, apaçık bir iftiradır’ demeleri gerekmez miydi?

13. Onların (iftiracıların) da bu konuda dört şahit getirmeleri gerekmez miydi? Mademki şahitler getiremediler, öyle ise onlar Allah nezdinde yalancıların ta kendisidirler.

14. Eğer dünyada ve ahirette Allah’ın lütuf ve merhameti üstünüzde olmasaydı, içine daldığınız bu iftiradan dolayı size mutlaka büyük bir azap isabet ederdi.

15. Çünkü siz bu iftirayı, dilden dile birbirinize aktarıyor, hakkında bilgi sahibi olmadığınız şeyi ağızlarınızda geveleyip duruyorsunuz. Bunun önemsiz olduğunu sanıyorsunuz. Halbuki bu, Allah katında çok büyük (bir suç) tur.

16. Onu duyduğunuzda: ‘Bunu konuşup yaymamız bize yakışmaz. Hâşâ! Bu, çok büyük bir iftiradır’ demeli değil miydiniz?

Müfessirler; 10 ayette, Bu ve bundan sonraki 9 ayetin inzâline sebep teşkil eden ve ‘ifk (iftira) hadisesi’ diye bilinen olay kısaca şöyledir: Hz. Peygamber’in bir askeri seferine Hz. Aişe de katılmıştı. Dönüşte bir ara Hz. Aişe ihtiyacını gidermek için çekildiği bir köşede gerdanlığını düşürmüş, sonra bunun farkına vararak aramaya gitmişti. Bu arada, birlik Hz. Aişe’yi devesinin üstündeki hevdec adı verilen kapalı, yuvarlak ve üstü kubbeli kafesi içinde sanarak konaklama yerinden ayrıldığı için Hz. Aişe orada kaldı. Orduyu geriden takip etmekle görevli bir zat, Hz. Aişe’yi alarak birliğe yetiştirdi. İçlerinde münafıkların önde gelenlerinden Abdullah b. Ubeyy’in de bulunduğu birkaç kişi, bu hadiseye dayanarak Hz. Aişe ile onu birliğe yetiştiren kişi arasında ilişki cereyan ettiği iftirasını uydurdular. Bu iftira Hz. Peygamber’i oldukça üzmüştü. Bu sırada zaten rahatsız olan Hz. Aişe, hakkında böyle bir iftira uydurulduğunu bir müddet sonra öğrenmiş ve büyük bir ızdıraba boğulmuş; artık, kendisi gibi kederli olan ailesine, babası Hz. Ebubekir (r.a.)’in evine gitmeyi tercih etmişti. Bu arada Hz. Peygamber (s.a.) zaman zaman Hz. Ebubekir’in evine giderek, onlardan Hz. Aişe’nin sıhhatini, hal ve hatırını sorardı. İşte yine böyle bir ziyaret sırasında ve iftira olayının vukuundan takriben bir ay sonra Aişe validemizin masumiyetini ifade eden bu ayetler inzâl buyuruldu.

Muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder, çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor. (Nahl/90)

Ya Rabbi! Hastalara şifa, dertlilere deva, borçlulara eda, sıkıntıda olanlara da ferahlık ver Ya Rabbi.

Ya Rabbi! Sana açılan elleri, sana yönelen gönülleri, sana yalvaran dilleri boş çevirme Ya Rabbi.

Ya Rabbi! Bina yıkıntısından, uçuruma düşmekten sana sığınırız. Allah'ım boğulmaktan, yangından ve (aşırı) yaşlılıktan sana sığınırız. Ölüm sırasında şeytanın bezi çarpmasından sana sığınırız. Senin yolundan ayrılarak ölmekten sana sığınırız. Zehirlenip ölmekten sana sığınırız. Üzüntü içinde ölmekten Sana sığınırız Ya Rabbi.

Cumanın rahmeti ve bereketi hepimizin üzerinde olsun inşallah.

Selam ve dua ile...

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    Yükleniyor..
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.