SON DAKİKA
Hava Durumu

‘Emr-i bil maruf nehy-i anil-münker’

Yazının Giriş Tarihi: 27.01.2023 08:50
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.01.2023 08:50

Bu cuma günü sizlere Kur’ân-ı Kerim’in 22. süresi olan Hac süresinin 41 ila 49 ayetlerinin mealini aktaracağım.   

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

41. Onlar (o müminler) ki, eğer kendilerine yeryüzünde iktidar verirsek namazı kılar, zekâtı verirler, iyiliği emreder ve kötülükten nehyederler. İşlerin sonu Allah’a varır.

42, 43, 44. (Resûlüm!) Eğer onlar (inkârcılar) seni yalanlıyorlarsa, (şunu bil ki) onlardan önce Nuh’un kavmi, Âd, Semûd, İbrahim’in kavmi, Lût’un kavmi ve Medyen halkı da (peygamberlerini) yalanladılar. Musa da yalanlanmıştı. İşte ben o kâfirlere süre tanıdım, sonra onları yakaladım. Nasıl oldu benim onları reddim (cezalandırmam)!

45. Nitekim, birçok memleket vardı ki, o memleket (halkı) zulmetmekte iken, biz onları helâk ettik. Şimdi o ülkelerde duvarlar, (çökmüş) tavanların üzerine yıkılmıştır. Nice kullanılmaz hale gelmiş kuyular ve (ıssız kalmış) ulu saraylar vardır.

46. (Seni yalanlayanlar) hiç yeryüzünde dolaşmadılar mı? Zira dolaşsalardı elbette düşünecek kalpleri ve işitecek kulakları olurdu. Ama gerçek şu ki, gözler kör olmaz; lâkin göğüsler içindeki kalpler kör olur.

47. (Resûlüm!) Onlar senden azabın çabuk gelmesini istiyorlar. Allah vâdinden asla dönmez. Muhakkak ki, Rabbinin nezdinde bir gün sizin saymakta olduklarınızdan bin yıl gibidir.

48. Nice ülkeler var ki, zulmedip dururlarken onlara mühlet verdim. Sonunda onları yakaladım. Dönüş yalnız banadır.

49. De ki: Ey insanlar! Ben ancak sizin için apaçık bir uyarıcıyım.

50. İman edip sâlih ameller işleyen kimseler için mağfiret ve bol rızık vardır.

Müfessirler; 41 ayette, özellikle iktidarı elde bulunduran Müslümanların hayatında intizam ve istikrarın gerekliliğini ifade etmektedir. Ayrıca, namaz ve zekât görevlerinin hemen ardından ‘iyiliği emretmek ve kötülükten nehyetmek’ görevine yer verilmesi, ictimaî ahlâk ve nizamı koruyup geliştiren yöneticilerin üstün değerini ifade etmektedir.

42, 43, 44. ayette, ‘benim reddim’ şeklinde tercüme edilen ‘nekîri’ terkibine tefsirciler tarafından şu mana verilmiştir: ‘Nimeti külfete, hayatı helâke ve mâmurluğu yıkıma çevirişim.’

46 ayette, Müslümanlara gezip dolaşmayı, geçmiş milletlerden kalmış harabeleri tetkik edip, kötülükleri yüzünden yok olup gitmiş milletlerin halinden ibret almayı tavsiye etmektedir. Ancak, ibret almak bir basiret ve olgunluk işidir. Âyette de belirtildiği gibi asıl körler, kalp gözlerini kaybedenler; yani, tarihi basîretle inceleyip, tarihî olaylar üzerinde düşünemeyen, bu yüzden de geçmiştekilerin işlediği hataları tekrar edenlerdir.

47 ayette, şu halde zaman izafîdir. Özellikle insanlar, zamanın çabuk geçmesini istediklerinde, bir türlü geçmek bilmeyişi bunu gösterir. Kaldı ki, bizim hesaplarımıza göre bin yıl olan zaman parçası, Allah katında bir gün kadar kısadır. Esasen âyetteki ‘bir gün’ de azlıktan kinâyedir. Çünkü Allah için, başı ve sonu belirlenmiş bir zaman parçası değil, sonsuzluk söz konusudur.

Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.v.): 'Kim güzelce abdest alır, cumaya gelir ve hutbeyi can kulağıyla dinlerse, o cuma ile gelecek cuma arasındaki günahları affolunur.' Buyurmuştur.

Muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder, çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor. (Nahl/90)

Ya Rabbi! Hastalara şifa, dertlilere deva, borçlulara eda, sıkıntıda olanlara da ferahlık ver Ya Rabbi.

Ya Rabbi! Sana açılan elleri, sana yönelen gönülleri, sana yalvaran dilleri boş çevirme Ya Rabbi.

Ya Rabbi! Dualarımızı Alemlerin Efendisi Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.v.)hürmetine kabul ve ihsan eyle Allah’ım.

Cumanın rahmeti ve bereketi hepimizin üzerinde olsun inşallah.

Selam ve dua ile...

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    Yükleniyor..
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.