Bu cuma günü sizlere Kur’an-ı Kerim’in 40. süresi olan Mü’min süresinin ilk 10 ayetinin mealini aktaracağım.
Aynı zamanda Gâfir adını da taşıyan bu süre, 85 ayettir. 56 ve 57. ayetleri Medine’de inmiştir. Adını, Firavun ailesinden inanan bir kişinin vasıflarının sayıldığı 28-45. ayetlerden alır.
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
1. Hâ. Mîm.
2, 3. Bu Kitap mutlak galip, hakkıyla bilen, günahı bağışlayan, tövbeyi kabul eden, azabı çetin, lütuf sahibi Allah tarafından indirilmiştir. O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur, dönüş ancak O’nadır.
4. İnkâr edenler müstesna, hiç kimse Allah’ın ayetleri hakkında tartışmaz. Onların şehirlerde (rahatlıkla) gezip dolaşması seni aldatmasın.
5. Onlardan önce Nuh kavmi ve bunlardan sonraki topluluklar da (peygamberlerini) engellemeye, her ümmet kendi peygamberini yakalamaya azmetmişti. Bâtılı hakkın yerine koymak için mücadele etmişlerdi. Bunun üzerine ben onları kıskıvrak yakaladım. İşte, cezalandırmamın nasıl olduğunu gör!
6. İnkâr edenlerin cehennem ehli olduklarına dair Rabbinin sözü böylece gerçekleşti.
7. Arş’ı yüklenen ve bir de onun çevresinde bulunanlar (melekler), Rablerini hamd ile tesbih ederler, O’na iman ederler. Müminlerin de bağışlanmasını isterler: Ey Rabbimiz! Senin rahmet ve ilmin her şeyi kuşatmıştır. O halde tövbe eden ve senin yoluna gidenleri bağışla, onları cehennem azabından koru! (derler).
8. Rabbimiz! Onları da, onların atalarından, zevcelerinden, nesillerinden iyi olanları da kendilerine vadettiğin Adn cennetlerine koy. Şüphesiz aziz ve hakîm olan sensin!
9. Bir de onları, her türlü kötülüklerden koru. O gün sen kimi kötülüklerden korursan muhakkak ki onu rahmetine mazhar etmiş olursun. Bu en büyük kurtuluştur.
10. İnkâr edenlere şöyle seslenilir: Allah’ın gazabı, sizin kendinize olan kızgınlıktan elbette daha ağırdır. Zira siz imana davet ediliyor, fakat inkâr ediyordunuz.
Müfessirler; 1 ayette, Bu harflerin tefsiri için Bakara süresi, 1. ayete bakın.
4 ayette, İnkârcıların dolaşmaları, ticaret ve kârlı kazançlar için korkusuz ve tehlikesizce seyahat etmeleri, dünyada sağladıkları üstünlük ve buna karşı Cenab-ı Hakk’ın kendilerine mühlet vermesi şeklinde tefsir edilmiştir.
5 ayette, Mekke kâfirlerinden önce gelen, Âd, Semûd ve Lut kavimleri gibi birtakım milletlerin inkârlarına, peygamberlerini yakalayıp öldürme çabalarına, buna karşılık da Cenab-ı Hakk’ın inkârcıları helâk edişinin, görünür örneklerine işaret edilmektedir. Çünkü inkârcıların harap yurtları ve feci akıbetleri bunu göstermektedir.
7 ayette, Arşı taşıyanlar, «Hamele-i arş» denilen meleklerdir. Rivayete göre sayıları dörttür. Ancak, Hakka süresinde (69/17) kıyamette bunların sayısının sekiz olacağı bildirilmiştir. Arşın korunma ve tedbirine memur oldukları için, bu isim kendilerine mecazen verilmiştir. Arşın çevresindeki melekler, arşı tavaf eden meleklerdir.
Muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder, çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor. (Nahl/90)
Ya Rabbi! Hastalara şifa, dertlilere deva, borçlulara eda, sıkıntıda olanlara da ferahlık ver Ya Rabbi.
Ya Rabbi! Sana açılan elleri, sana yönelen gönülleri, sana yalvaran dilleri boş çevirme Ya Rabbi.
Ya Rabbi! Yıkıntı altında kalmaktan sana sığınırım, yüksek yerden düşmekten sana sığınırım. Suda boğulmaktan ve yangından sana sığınırım Ya Rabbi.
Ya Rabbi! Boğulmaktan, yangından ve (aşırı) yaşlılıktan sana sığınırım. Ölüm sırasında şeytanın beni çarpmasından sana sığınırım. Zehirlenip ölmekten sana sığınırım. Üzüntü içinde ölmekten Sana sığınırım Ya Rabbi.
Ya Rabbi! Devletimize, milletimize ve ordumuza her daim yardım eyle ve muzaffer kıl Ya Rabbi.
Cumanın rahmeti ve bereketi hepimizin üzerinde olsun inşallah.
Selam ve dua ile...