Bu cuma günü sizlere Kur’an-ı Kerim’in 28. süresi olan Kasas süresinin 19 ila 28 ayetlerinin mealini aktaracağım.
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
19. Musa, ikisinin de düşmanı olan adamı yakalamak isteyince, o adam dedi ki: Ey Musa! Dün bir cana kıydığın gibi, bana da mı kıymak istiyorsun? Demek, düzelticilerden olmak istemiyor da, bu yerde ille yaman bir zorba olmayı arzuluyorsun sen!
20. Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi: Ey Musa! İleri gelenler seni öldürmek için hakkında müzakere ediyorlar. Derhal (buradan) çık! İnan ki ben senin iyiliğini isteyenlerdenim, dedi.
21. Musa korka korka, (etrafı) gözetleyerek oradan çıktı. ‘Rabbim! Beni zalimler güruhundan kurtar’ dedi.
22. Medyen’e doğru yöneldiğinde: Umarım, Rabbim beni doğru yola iletir, dedi.
23. Musa, Medyen suyuna varınca, orada (hayvanlarını) sulayan birçok insan buldu. Onların gerisinde de, (hayvanlarını) engelleyen iki kadın gördü. Onlara: Derdiniz nedir? dedi. Şöyle cevap verdiler: Çobanlar sulayıp çekilmeden biz (onların içine sokulup hayvanlarımızı) sulamayız; babamız da çok yaşlıdır.
24. Bunun üzerine Musa, onların yerine (davarlarını) sulayıverdi. Sonra gölgeye çekildi ve: Rabbim! Doğrusu bana indireceğin her hayra (lütfuna) muhtacım, dedi.
25. Derken, o iki kadından biri utana utana yürüyerek ona geldi: Babam, dedi, bizim yerimize (hayvanları) sulamanın karşılığını ödemek için seni çağırıyor. Musa, ona (Hz. Şuayb’a) gelip başından geçeni anlatınca o: Korkma, o zalim kavimden kurtuldun, dedi.
26. (Şuayb’ın) iki kızından biri: Babacığım! Onu ücretle (çoban) tut. Çünkü ücretle istihdam edeceğin en iyi kimse, güçlü ve güvenilir olandır, dedi.
27. (Şuayb) dedi ki: Bana sekiz yıl çalışmana karşılık şu iki kızımdan birini sana nikâhlamak istiyorum. Eğer on yıla tamamlarsan artık o kendinden; yoksa sana ağırlık vermek istemem. İnşallah beni iyi kimselerden (işverenlerden) bulacaksın.
28. Musa şöyle cevap verdi: Bu seninle benim aramdadır. Bu iki süreden hangisini doldurursam doldurayım, demek ki bana karşı husumet yok. Söylediklerimize Allah vekildir.
Müfessirler; 22 ayette, Medyenlilerle Hz. Musa arasında akrabalık bulunduğu rivayet edilir. Medyenliler de Musa (a.s.) da, Hz. İbrahim’in evlâtlarındandı. Hatta ‘Medyen’, İbrahim peygamberin oğullarından birinin adı idi ve bu şehir Firavun’un idaresinde değildi.
24 ayette, Hz. Musa, yedi gündür aç idi, ne verilse yiyecek haldeydi. Bu sözleriyle Rabbine herhangi bir azık ihsan etmesi için yalvarıyordu. Ayetin son tarafına, ‘Doğrusu bana indirdiğin hayırdan dolayı muhtacım’ manası da verilmektedir. Bu manaya göre, Hz. Musa, kendisine verilen ulvî göreve ve bu sebeple dünyada fakir düşüşüne işaret ediyordu. Zira o, Firavun’un yanında iken bolluk içinde idi. Elbette bu sözler, şikâyet için değil, şükür maksadıyladır.
Muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder, çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor. (Nahl/90)
O sabredenler, kendilerine bir belâ geldiği zaman: Biz Allah’ın kullarıyız ve biz O’na döneceğiz, derler. (Bakara/156)
Ya Rabbi! Hastalara şifa, dertlilere deva, borçlulara eda, sıkıntıda olanlara da ferahlık ver Ya Rabbi.
Ya Rabbi! Sana açılan elleri, sana yönelen gönülleri, sana yalvaran dilleri boş çevirme Ya Rabbi.
Ya Rabbi! Bütün dünyanın gözü önünde topluca katledilen mağdur ve mazlum Filistinli kardeşlerimize yardım eyle!
Ya Rabbi! Devletimize, milletimize ve ordumuza her daim yardım eyle ve muzaffer kıl Ya Rabbi.
Ya Rabbi! Dualarımızı Alemlerin Efendisi Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.v.)hürmetine kabul ve ihsan eyle Allah’ım.
Cumanın rahmeti ve bereketi hepimizin üzerinde olsun inşallah.
Selam ve dua ile...