Bu cuma günü sizlere Kur’an-ı Kerim’in 40. süresi olan Mü’min süresinin 22 ila 31 ayetlerinin mealini aktaracağım.
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
22. Bunun sebebi, peygamberleri kendilerine apaçık mucizeler getirdikleri halde, inkâr etmeleri idi. Allah da kendilerini tutup yakalayıverdi. Doğrusu O, kuvvetlidir; azabı da pek çetindir.
23, 24. Andolsun ki biz Musa’yı mucizelerimiz ve apaçık hüccetle, Firavun, Hâmân ve Karun’a gönderdik. Onlar: Bu, çok yalancı bir sihirbazdır! Dediler.
25. İşte o (Musa), tarafımızdan kendilerine hakkı getirince: Onunla beraber iman edenlerin oğullarını öldürün, kadınları sağ bırakın! Dediler. Ama kâfirlerin tuzağı elbette boşa çıkar.
26. Firavun: Bırakın beni, dedi. Musa’yı öldüreyim; (Kurtarabilirse) Rabbine yalvarsın! Çünkü ben onun, dininizi değiştireceğinden yahut yeryüzünde fesat çıkaracağından korkuyorum.
27. Musa da: Ben, hesap gününe inanmayan her kibirliden, benim de Rabbim, sizin de Rabbinize sığındım, dedi.
28. Firavun ailesinden olup, imanını gizleyen bir mümin adam şöyle dedi: Siz bir adamı «Rabbim Allah’tır» diyor diye öldürecek misiniz? Hâlbuki o, size Rabbinizden apaçık mucizeler getirmiştir. Eğer o yalancı ise yalanı kendisinedir. Eğer doğru söylüyorsa sizi tehdit ettiğinin (azâbın), bir kısmı olsun gelip size çatar. Şüphesiz Allah, haddi aşan, yalancı kimseyi doğru yola eriştirmez.
29. Ey kavmim! Bugün, yeryüzüne hakim kimseler olarak hükümranlık sizindir. Ama Allah’ın azabı bize gelip çatarsa, kim bize yardım eder? Firavun: Ben size kendi görüşümü söylüyorum ve yine size ancak doğru yolu gösteriyorum dedi.
30, 31. İman etmiş olan dedi ki: «Ey kavmim! Doğrusu ben sizin için, Nuh kavminin, Âd, Semûd ve onlardan sonra gelenlerin durumu gibi, (peygamberleri yalanlayan) toplulukların başlarına gelen bir akıbetten korkuyorum. Allah, kullarına bir zulüm dileyecek değildir.»
Müfessirler; 25 ayette, Bu üç kişiden Firavun ve Hâmân, Kıptîlerin ileri gelenlerinden Karun da İsrailoğullarındandır. Daha sonraki ayetlerden de anlaşılacağı gibi Onunla beraber iman edenlerin oğullarını öldürün, kadınlarını sağ bırakın diyen Firavun’dur. Ona bu fikri verenin de Hâmân olduğu rivayet edilmektedir.
26 ayette, Firavun’un, bırakın beni, Musa’yı öldüreyim diye konuşması, onun öldürmekten alıkonduğunu göstermektedir. Çünkü Firavun’a Musa için bu senin korkacağın bir kimse değildir. Eğer onu öldürürsen, halkın kalbine bir şüphe sokmuş olursun. Herkes senin açık delille tartışmaktan âciz olduğuna hükmeder demişlerdi. Bununla beraber Firavun’un zikredilen ifadesi, kendisinin Musa (a.s.)’dan ne derece korktuğunu da göstermektedir.
28 ayette, Firavun’un ailesinden imanını gizleyen bu kişinin, Firavun’un amcazâdesi olduğu söylenmiş, ismi hakkında da ihtilâf edilmiştir.
Muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder, çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor. (Nahl/90)
Ya Rabbi! Hastalara şifa, dertlilere deva, borçlulara eda, sıkıntıda olanlara da ferahlık ver Ya Rabbi.
Ya Rabbi! Sana açılan elleri, sana yönelen gönülleri, sana yalvaran dilleri boş çevirme Ya Rabbi.
Ya Rabbi! Yıkıntı altında kalmaktan sana sığınırım, yüksek yerden düşmekten sana sığınırım. Suda boğulmaktan ve yangından sana sığınırım Ya Rabbi.
Ya Rabbi! Boğulmaktan, yangından ve (aşırı) yaşlılıktan sana sığınırım. Ölüm sırasında şeytanın beni çarpmasından sana sığınırım. Zehirlenip ölmekten sana sığınırım. Üzüntü içinde ölmekten Sana sığınırım Ya Rabbi.
Ya Rabbi! Devletimize, milletimize ve ordumuza her daim yardım eyle ve muzaffer kıl Ya Rabbi.
Cumanın rahmeti ve bereketi hepimizin üzerinde olsun inşallah.
Selam ve dua ile...