Bu cuma günü sizlere Kur’an-ı Kerim’in 40. süresi olan Mü’min süresinin 48 ila 58 ayetlerinin mealini aktaracağım.
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
48. O büyüklük taslayanlar ise: Doğrusu hepimiz bunun içindeyiz. Şüphe yok ki Allah kulları arasında vereceği hükmü verdi, derler.
49. Ateşte bulunanlar cehennem bekçilerine: Rabbinize dua edin, bizden, bir gün olsun azabı hafifletsin! Diyecekler.
50. (Bekçiler:) Size peygamberleriniz açık açık deliller getirmediler mi? derler. Onlar da: Getirdiler, cevabını verirler. (Bekçiler ise): O halde kendiniz yalvarın, derler. Hâlbuki kâfirlerin yalvarması boşunadır.
51. Şüphesiz peygamberlerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında, hem şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz.
52. O gün zalimlere, özür dilemeleri hiçbir fayda sağlamaz. Artık lânet de onlarındır, kötü yurt da onlarındır!
53, 54. Andolsun ki biz Musa’ya hidayeti verdik ve İsrailoğullarına, akıl sahipleri için bir öğüt ve doğruluk rehberi olan Kitab’ı miras bıraktık.
55. (Resulüm!) Şimdi sen sabret. Çünkü Allah’ın vâdi gerçektir. Günahının bağışlanmasını iste. Akşam-sabah Rabbini hamd ile tesbîh et.
56. Kendilerine gelmiş kesin bir delil olmaksızın, Allah’ın ayetleri hakkında münakaşa edenler var ya, hiç şüphe yok ki, onların kalplerinde, asla yetişemeyecekleri bir büyüklük hevesinden başka bir şey yoktur. Sen Allah’a sığın. Kuşkusuz O, işiten ve görendir.
57. Elbette göklerin ve yerin yaratılması, insanların yaratılmasından daha büyük bir şeydir. Fakat insanların çoğu bilmezler.
58. Körle gören, inanıp iyi amellerde bulunanla kötülük yapan bir olmaz. Ne kadar az düşünüyorsunuz!
Müfessirler; 48 ayette, Allah’ın vereceği hüküm, müminleri cennete, kâfirleri de cehenneme sokmasıyla ilgili hükümdür.
50 ayette, Bekçiler, «Kendiniz yalvarın derken» kâfirlere şefaat etmeyeceklerini ifade etmektedirler.
51 ayette, Şahitler, meleklerdir. Çünkü melekler, peygamberlerin ahkâmı tebliğ ettiklerine, kâfirlerin ise bunları yalanladıklarına şahitlik edeceklerdir. Ayrıca insanlara şehadet edecek olan melekler, peygamberler ve müminler, şahitlerden sayılmışlardır.
55 ayette, Allah’ın vâdi dostlarını muzaffer kılması biçiminde yorumlanmıştır. Firavun’un karşısında Musa’nın durumu bunun delilidir. Hz. Peygamber’in sabah-akşam hamd ve tesbihi, aynı zamanda ümmete bırakılan bir sünnettir.) Rivayet edildiğine göre bir takım Yahudiler Resûlullah (s.a.)’a gelerek «Ahir zamanda Deccal bizim içimizden gelecek ve olacaklar işte o zaman olacak!» dediler. Bunun üzerine bu ayet nazil oldu.
Muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder, çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor. (Nahl/90)
Ya Rabbi! Hastalara şifa, dertlilere deva, borçlulara eda, sıkıntıda olanlara da ferahlık ver Ya Rabbi.
Ya Rabbi! Sana açılan elleri, sana yönelen gönülleri, sana yalvaran dilleri boş çevirme Ya Rabbi.
Ya Rabbi! Yıkıntı altında kalmaktan sana sığınırım, yüksek yerden düşmekten sana sığınırım. Suda boğulmaktan ve yangından sana sığınırım Ya Rabbi.
Ya Rabbi! Boğulmaktan, yangından ve (aşırı) yaşlılıktan sana sığınırım. Ölüm sırasında şeytanın beni çarpmasından sana sığınırım. Zehirlenip ölmekten sana sığınırım. Üzüntü içinde ölmekten Sana sığınırım Ya Rabbi.
Ya Rabbi! Devletimize, milletimize ve ordumuza her daim yardım eyle ve muzaffer kıl Ya Rabbi.
Cumanın rahmeti ve bereketi hepimizin üzerinde olsun inşallah.
Selam ve dua ile...