Çağdaş Demokratlar Yeniden İktidarda! Peki, meslek nereye gidiyor?
Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) 25. Olağan Genel Kurulu tamamlandı. 18–19 Ekim tarihlerinde Ankara’da yapılan kongrede, Çağdaş Demokratlar Grubu bir kez daha seçimi kazandı. Yeni dönemde genel başkanlık görevine İrfan Hüseyin Yıldız getirildi.
Çağdaş Demokratlar’ın 1.112 oyla yeniden sandıktan çıkması, grubun yıllardır koruduğu kurumsal gücü bir kez daha teyit etti. Ancak bu tablo, aynı zamanda önemli bir gerçeği de işaret ediyor: Meslek camiası artık sadece istikrar değil, değişim ve yenilenme istiyor.
Sessiz yorgunluk, sessiz tepki
Seçim salonundaki atmosfer, yüzeyde sakin ama derinde bir yorgunluğu barındırıyordu. Sonuçlar, bir bakıma “alışılmış” görünse de, kulislerde muhalif seslerin geçmişe göre daha organize olduğu dikkat çekti. Rakip gruplar olan Türkiye Meslekte Birlik Grubu 391 oy, Türkiye Muhasebeciler Denetçiler Platformu 244 oy, ve Türkiye 3068 Platformu 177 oy alarak temsil gücü sınırlı kalsa da camianın alternatif arayışını yansıttı.
Yeni Yönetim,
İrfan Hüseyin Yıldız – Genel Başkan, Yahya Arıkan, Cemal İbiş, Turgut Bahadır, Özkan Cengiz, Burhan Düz, Murat Demirtaş, Ercan Bayazıtlı ve Mehmet Ali Aktaş.
Disiplin,
Yeşim Ertuğrul, İsmail Hakkı Güneş, Ali Karakuş, Mesut Topçu ve Asım Karaman.
Denetim ise,
Ömer Faruk Tokgöz, İbrahim Şahin ve Ebubekir Şimşek isimlerinden oluşuyor. Bu tablo, Çağdaş Demokratlar’ın zaferinden çok, mesleğin içindeki sabır eşiğini anlatıyor. Seçim sürecinde en çok dile getirilen konular.
Artan iş yüküne çözüm:
E-fatura, e-defter, e-belge, e-beyanname… Her geçen gün artan elektronik işlemler, meslek mensubunu artık büro işçisi haline getirdi. Çağdaş Demokratlar bu yükü hafifletme sözü verdi, ancak herkes sonuç görmek istiyor.
Gelir dengesizliği:
Artan maliyetler, düşen reel kazançlar… Mali müşavir artık sadece hesap değil, ay sonunu da denkleştirmeye çalışıyor. Yeni yönetimin en büyük sınavı bu olacak.
Cezai sorumluluk baskısı:
Bir imzanın bedeli bazen bir kariyeri bitirebiliyor. Mali müşavirler artık “yanlış beyanı yapan değil, belgeyi yükleyen” olarak ceza alıyor. Bu adaletsizlik giderilmeden meslek nefes alamaz.
Genç meslektaşlar ve stajyerler:
Yeni kuşak meslek mensupları umutsuz. Sisteme girmekte zorlanıyor, emeklerinin karşılığını alamıyorlar. TÜRMOB bu kesime yönelik daha güçlü politikalar üretmeli.
İtibar ve temsil:
Toplumun gözünde mali müşavir hâlâ “vergi memuru” gibi görülüyor. Oysa bu meslek, ekonominin denge direğidir. Yeni yönetim, bu algıyı değiştirmek zorunda. Birçok delege, oy verirken “istikrar” ile “değişim” arasında kaldı. Sonuçta çoğunluk, yine istikrardan yana tercihini yaptı. Ancak bu istikrarın anlamı artık eski değil.
Yeni Yönetim: Güçlü Ekip, Büyük Sorumluluk
Yeni Genel Başkan İrfan Hüseyin Yıldız ve ekibi, uzun yıllardır mesleğin içinden gelen, odalarda ve komisyonlarda görev yapmış deneyimli bir kadrodan oluşuyor. Ancak bu deneyim, beraberinde “yüksek beklentiyi” de getiriyor.
Artık camia, söylem değil eylem dönemi istiyor.
Meslektaşın gözünde TÜRMOB’un itibarı, seçim başarısından çok meslek üzerindeki yükleri azaltma performansına bağlı hale gelmiş durumda.
Bu noktada yeni yönetimden üç temel adım bekleniyor.
Angaryaların azaltılması ve mevzuatın sadeleştirilmesi: Mali müşavirler, gününün büyük kısmını artık belge yüklemeye ve sistem hatalarıyla uğraşmaya harcıyor. Yeni yönetim, Gelir İdaresi Başkanlığı ve Hazine nezdinde etkili bir lobi faaliyeti yürüterek e-uygulamaların sadeleşmesini sağlamalı.
Ekonomik Statü ve Asgari Ücretin Korunması: Meslektaşın emeği, piyasa baskısı altında eziliyor. Asgari ücret tarifesi sadece “ilan” edilmemeli; uygulanması zorunlu hale getirilmelidir. TÜRMOB, tahsilat sorunu yaşayan meslek mensuplarına destek mekanizmaları kurmalıdır.
Dijital Dönüşümde Rol Almak:
Dijitalleşme süreci, mesleği dışarıya itmek yerine güçlendirmeli. Yapay zekâ ve veri analizine dayalı yeni bir “dijital muhasebe stratejisi” oluşturulmazsa, meslek geleceğini kaybeder.
Kaybedenler Ne Kaybetti?
Bu seçimde Türkiye Meslekte Birlik, TÜMDEP ve 3568 Platformu oylarını korusa da, TÜRMOB yönetimine girecek çoğunluğu elde edemedi. Bu durum, muhalefetin sesinin tamamen sustuğu anlamına gelmiyor; aksine tabanda değişim talebinin arttığını gösteriyor. Kaybedenler açısından sorun, fikir değil; örgütlenme ve inandırıcılık eksikliği. Meslektaş, artık sadece eleştiriyi değil, alternatif çözüm planlarını görmek istiyor. Bu da muhalif gruplara “yeniden yapılanma” için önemli bir fırsat sunuyor.
Mesleğin Geleceği: Sessiz Çoğunluğun Sesi
Bugün TÜRMOB, Türkiye’nin mali yapısında görünmeyen bir omurga niteliğinde. Ama bu omurga, yıllardır aynı yükün altında eğilmeye başladı. Yeni dönemde yönetim, meslektaşın sadece temsilcisi değil, savunucusu olmalı. Gençler için kariyer olanakları, kadın meslektaşlar için daha adil temsiliyet, Anadolu’daki odalar için daha güçlü iletişim kanalları oluşturulmalı.
Son Söz: Kazanmak Başlangıçtır Çağdaş Demokratlar bir kez daha kazandı. Ama asıl başarı, bu güveni üç yıl boyunca sürdürebilmektir. Mesleğin içinden yükselen ses açık: “Artık söz değil, çözüm istiyoruz.” Yeni yönetim, bu sese kulak verirse TÜRMOB sadece bir kurum değil, mesleğin yeniden doğduğu yer olabilir. Aksi halde bir sonraki kongrede sandıklar, sadece oy değil, sabır ölçer olarak da işleyecektir.