SON DAKİKA
Hava Durumu

Boşanma davalarında metaya dönüşen çocuklar

Yazının Giriş Tarihi: 11.09.2022 08:26
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.09.2022 08:26

Türk medeni kanununa göre evli olan insanlar evliliklerini yürütemediklerinde aile mahkemelerine başvurarak evlilik akdini sonlandırabilmektedir. Mahkemeye başvurarak açılan dava ile birlikte ve hâkimin de eşlerin evliliklerini sonlandırmak isteğini onayladığı takdirde eşler birbirlerinden boşanmış olurlar. Sonuç olarak bu iki birey artık birbirlerine evlilik yoluyla bağlı olmazlar. Aralarında artık resmi olarak da bir bağ kalmamış oluyor. Ancak bu dağılan ailenin çocukları varsa aralarındaki bağ çok fazla kopmamaktadır. Çünkü boşanama davalarında en hassa noktayı çocuklar oluşturmaktadır.

Kimi zaman boşanma sürecinde çocuğun velayet durumu anne baba arasında krizler yaratabilmektedir. Boşanma sürecinin sorunlu sancılı, çekişmeli bir şekilde sürmesine sebep olan mesele boşanan çiftlerin müşterek çocuklarının velayetlerinin kimde kalacak olmasıdır. Hem anne hem baba iki tarafta çocuğunun velayetini kendinde olmasını istiyorsa birçok sıkıntıları da beraberinde getirmiş oluyor.

Boşanma davalarında, boşanmak isteyen eşlerin, boşanmak istediği eşinden intikam almak, nafaka almak ya da eşe nafaka vermemek, onu cezalandırmak için çocuğu göstermemek, çocuğun velayetini vermeyip çocuğunun eşinde kalmasını engellemek ve çocuğun diğer eşle görüşmesini yasaklamak gibi süreçler yaşandığı görülmektedir.

Anne babanın kendileriyle olan savaşı çocukları da dâhil ederek onların ruhsal yapılarını zedelemiş oluyorlar. Unuttuğumuz bir şey var ki çocuklar en küçük sorundan etkilenmesi onlarda davranış bozukluklarına yol açmaktadır. Ve zaman içerisinde çocukta dikkat eksikliği, güvensizlik ve kendi gelecekleri ile ilgili kaygı duyma durumları hat safhaya ulaşacaktır.

Boşanma süreçlerinde çocukların kendi öz anne babası tarafından duygusal olarak istismar edildiklerini çok rahat görebilmekteyiz.  Neden mi? Çocuğuna doğru düzgün ebeveynlik yapmayan bazı eşler bu süreçte sırf eşine inat olsun diye çocuğun velayetini almak istemektedir. Burada çocuğu bir intikam aracı/silahı olarak kendi çocuklarını kurban etmektedirler. Bir diğeri ise mahkeme aşamasında ebeveynler çocuğa kendisini seçmesini sağlayacak birçok duygusal etmenler empoze etmektedir. En önemlisi de boşanmalarda çocuğun maddi bir araç haline dönüştürülmesi/metaya dönüşmesi. Çocuğunu boşandıktan sonra bir gelir kapısı olarak gören ebeveyn sayısı gittikçe artmaktadır. Özellikle de nafaka veren ebeveyn çocuğunu kendi tapulu malıymış gibi görüp sırf nafaka verdiği için çocuğunu görmek isteyebiliyor. Sanki nafaka verdiği için onu bir kiraya vermişde arada bir kontrole geliyormuş gibi…

Ailelerin unuttuğu bir şey var ki çocuklar/çocuklarımız tapulu malımız değil, onların da kendilerine ait bir ruhları, hisleri, düşünceleri, bedenleri var ve var olmaya da devam edecektir.

Boşanma sürecinde çocuğunu meta olarak kullanan ebeveynlere uyarı; kendi çocuğunun yaşamının ve geleceğinin katili ya da engeli olma!

Güçlü ve sağlıklı bir toplumun olması için sağlıklı nesillerin yetişmesi gerekmektedir. Güçlü çocuk, güçlü toplum.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    Yükleniyor..
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.