SON DAKİKA
Hava Durumu

Çayın sosyolojisi

Yazının Giriş Tarihi: 26.08.2022 17:44
Yazının Güncellenme Tarihi: 26.08.2022 17:44

Yeryüzünde var olan her şeyin bir sosyolojisi vardır. Daha doğrusu toplumun bulunduğu her alan, mekân ve ilişkilerde muhakkak sosyoloji vardır ve sosyolojinin sunduğu bakış açısı ile çözümler mümkündür.

Dünyanın kişi başına en fazla çay tüketilen ülkesiyiz. Çay günlük yaşamda bizler için önemli bir yere sahiptir. Kimimiz güne çay ile başlayıp çay ile bitirir, kimimizin çaysız dakikası olmaz, kimimiz ise çaya sembolik anlamlar katar, duygusunu, sevgisini katar. Yani kısaca gün içerisinde çok fazla çay tüketiyoruz ve hiç de öylesine gelişi güzeline çayı tüketmiyoruz. Her içtiğimiz çayın da bir manası bir anlamı bir simgesi bir sembolü vardır. Hadi canım sen de alt rafı çay dediğinizi duyar gibiyim. Gelin hep birlikte günlük yaşamda toplum tarafından çok tüketilen çayın sosyolojisini birlikte yapalım.

Çayın toplumda simgesel ve toplumsal birçok anlamı bulunmaktadır. Dışarıya arkadaşlarınızla çay içmek için bir araya geldiğini, bir arkadaşınızı iş yerinde ziyaret ettiğinizi, misafirliğe gittiğinizi düşünün buradaki temel gaye sadece çay içmek değildir. Amaç bir araya gelmek, birlik olmak, birlikte vakit geçirmek, sohbet etmek, konuşmak, dertleşmek gibi bir takım sosyal ilişkileri güçlendirmektir.

Çayın ekonomik boyutuna da baktığımızda sosyolojiyle olan ilişkisini yakından görebiliriz. Ülke olarak çayı çok seviyoruz. En son yapılan bir araştırmaya göre kişi başı yıllık çay tüketim miktarında Türkiye baş çekiyor ve kişi başı 3,5 kg çay tüketiyoruz. Türkiye’nin peşine İngiltere ve İrlanda geliyor. Türkiye’de yıllık 260 bin ton çay tüketilmektedir. Bu da bizi gösterir ki çayın; tarımsal olarak üretilmesi, toplanması, fabrikalarda işlenmesi, paketlenmesi, dağıtımı ve pazarlanması açısında hem ulusal ekonomi piyasasında önemli bir yeri, hem de ithalat ve ihracat ilişkileri nedeniyle küresel ilişkileri vardır. Çay tüketiminden ekonomik gelirini sağlayan insanlar vardır, çayın hasat zamanında ekonomik gelirini sağlayabilmek için mevsimlik işçiler gelir ve çay üzerinden hayatlarını idame ettirirler.

Çayın, ekonomik, simgesel ve toplumsal boyutunun yanında kültürel boyutu da bulunmaktadır. Her toplum da ve ülkede çayın farklı bir kültürel anlamı vardır. Örneğin çayın sıcak suyla demle fikri Çin’den çıkmıştır ve Çin de tedavi amaçlarla da kullanılmıştır. Türkiye’de ise 20. Yüzyıla kadar çay içe kültürü bulunmazken, ikinci dünya savaşının zamanında kahve ithalatı yapılamadığı için kahve içme yerine çay tüketilmeye başlanmış ve hızlıca çay kültürünü benimsemişiz. Amerika’da ise çay, kolonilerin bağımsızlık savaşını başlatan protestoları temsil etmektedir.

Çay için yazılmış, şiirler, romanlar, öyküler ve maniler yazıldığını görebiliriz. Çay çoğu sairlere ve yazılara da ilham kaynağı olmuş. Oğuz atayın şiirinden bir kesit: Biz çayın yalnızlığa iyi gelen tarafını da severiz… Avuçlarken ince belli bardağı hücrelere kadar hissettiren sıcaklığında unuttuk yalnızlığı.

Sosyoloji toplumu, çay kalabalığı sever.

DEMLİ ÇAYLI GÜNLERİNİZ OLMASI DİLEĞİYLE...

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    Yükleniyor..
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.