Türkiye’de sağ sol mekanizmaları bitmiyor ve biteceğine de benzemiyor. Bitmez! Bitmeyecek hele ki bizim ülkede hiç bitmez. Çünkü her kol kendi benimsediği ideolojinin fitilini büyüterek savaş çıkartıyor. Özellikle de her seçim zamanlarında her ideoloji kendine uygun bir çatışma konusu bulur.  Hem iktidar hem de muhalefet kendine pay çıkaracak bir konu bulur ve ülke gündemini meşgul ederler. Geçmişten günümüze siyaset bu şekilde ilerliyor ve ilerleyecek. Çünkü Türkiye’de bu siyasi bir gelenek haline geldi ve nesilden nesile aktarılacak. İdeolojik alana da baktığımızda; siyasi partiler sürekli bir çatışma sahası kuruyor. Bu çatışmanın etkileri de gündelik hayat ekonomisinin çalkantılı günlerini halktan başka kimse görmeyecek bu çalkantılı günleri de seçim zamanı işlerine yarayan kullanacaktır.

Siyasetçilerin tuzu her zaman kuru ama vatandaşın kurutacak tuzu kalmadı.

Türkiye’de sağ sol sorunları çözmek yerine, sorunlar daha da kızıştırılıyor ve derinleştiriliyor. Bu sorunları fark eden azınlığı oluşturan yönetilenler, yönetenleri eleştiriyor.

Ben solcuları dinlediğimde sol yanım sağcıları dinlediğimde sağ yanım sızlıyor.  Sağ sol ideoloji ayrımına girmeden bir bayrağın altında, insan olmanın gereklerini yerine getirerek kavgalara ve çatışmalara son verebiliriz.

“Ben sağcı olarak ya da solcu olarak bu olaydan rahatsız oldum”… Diye başlayan cümleler tarihe karışmalıdır. Bazı eylemlerden ve sorunlardan sağcı ve solcu olduğumuz için değil insan olduğumuz için insanlık adına karşısında durmalıyız.