SON DAKİKA
Hava Durumu

İran-Suudi Arabistan yakınlaşmasında Çin’in rolü

Yazının Giriş Tarihi: 24.03.2023 17:16
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.03.2023 17:22

Ortadoğu'nun iki büyük petrol üreticisi ve iki farklı mezhebin odak noktası olan İran ve Suudi Arabistan 7 yıl sonra 10 Mart'ta Çin aracılığıyla ilişkileri tekrar kurma ve büyükelçilikleri yeniden açma konusunda anlaştılar.

İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani, Suudi Arabistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Musaad bin Muhammed el-Ayban ve Çin Komünist Partisi Dış İlişkiler Komisyonu Direktörü Vang Yi'nin katıldığı törenle imzalanan anlaşmayla taraflar, bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliği geliştirmeye yönelik her türlü çabayı göstermeye istekli olduklarını belirttiler.

2016 yılında, Suudi Arabistan'ın Şii din adamı Nimr al-Nimr'i infaz etmesi ve ardından İranlı protestocuların İran'daki Suudi Arabistan diplomatik misyonlarına saldırması sonrasında kopan ilişkiler, iki ülkenin bölgedeki rekabetine, bölge ülkeleri ve diğer ülkelerle ilişkilerine de etki etmiştir. Bu bağlamda yapılan bu anlaşma hem iki ülke arasındaki ilişkiler hem de diğer ülkeler için önemli bir gelişmedir. Yemen, Lübnan, Suriye gibi ülkelerde yaşanan karşılıklı rekabetin bu anlaşma sonrasında bir anda normale döneceğini, tüm sorunları çözeceğini belirtmek mümkün olmamakla birlikte, bölgedeki gergin havanın yumuşamasında etkili bir adım olacağı gerçektir.

Bölgedeki ülkelerle ilişkilerinde iki ayrı kutbu temsil eden İran ve Suudi Arabistan’ın Çin aracılığıyla bir araya gelmesi dikkat çekilmesi gereken bir noktadır. Ortadoğu’da, Çin'in nüfuzu hem ekonomik hem de diplomatik olarak önemli ölçüde artarken, 2003 Irak işgali, 2008-2009 mali krizi, İsrail yanlısı politikalar, Arap Baharı süreciyle başlayan değişim ve dönüşümde ABD’den istenilen desteğin alınamaması gibi durumlar nedeniyle ABD'nin itibarı azalmaya başlamıştır.

Çin, yaptığı diplomatik hamleler ve pragmatik dış politikayla ekonomik olarak da bölgede etkisini perçinlemektedir. İran İslam Devrimi sonrası İran’a karşı bölgede oluşan devrim ihracı endişesi bölgesel ilişkilerinde İran’a bir engel oluştururken, uluslararası politikada nükleer faaliyetlerinden kaynaklı olarak uygulanan ekonomik yaptırımların olduğu, ABD ile ilişkilerin devrim sonrası düşman algısı perspektifinde yürütüldüğü bir ortamda, İran-Çin ilişkileri artarak devam etmiştir. Mart 2021’de iki ülke arasında yapılan “25 Yıllık Kapsamlı İş Birliği Anlaşması” ile siyasi, ekonomik, güvenlik gibi birçok alanda stratejik işbirliği kurulmuştur. 2022 yılının Aralık ayında ise Çin, Suudi Arabistan ile anlaşma imzalamış ve sonrasında gerçekleştirilen Çin-Arap Devletleri Zirvesi ve Çin-Körfez İşbirliği Konseyi Zirvesine katılmıştır. Son olarak Çin, Ortadoğu’ya yönelik attığı diplomatik adımlarına Mart 2023’de İran ve Suudi Arabistan arasında arabuluculuk yaparak devam etmiştir.

Çin, bir yandan İran’ın dış politikada yalnızlaştırılmaya çalışıldığı bir dönemde onun yanında yer almış,  bir yandan ABD ile yakın ilişkilere sahip Suudi Arabistan ile anlaşma yapmıştır. Çin attığı bu adımlarda bölge ülkeleri nezdinde Batılı ülkelerin izlediği ortak politikanın aksine kendi ekonomik çıkarları doğrultusunda politika yürüten, bölgedeki devletlerin egemenliğine saygılı, güvenilir bir ortak olarak algılanmaktadır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    Yükleniyor..
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.